Bir süredir geciktirdiğim ancak çok merak ettiğim, Fyodor Dostoyevski ile tanışmama vesile olan kitap SUÇ ve CEZA...
Kitaplarla alakasız hangi insana sorarsanız sorun, sayacağı kitaplar arasında kesinlikle bu kitap da yer alır. Bu kadar övgünün üzerine ben de başlamak istedim.
Öncelikle başlarda karakterler konusunda epey zorlandım ve sonrasında karakter isimlerini-bağlantılarını yazarak bir müddet ilerledim. Kitapta aman aman bir olay örgüsü yok. Peki diyeceksiniz bunca sayfa nasıl sürüyor. Akış, betimlemeler, tasvirler o kadar iyi ki Raskolnikov'un yaşadığı sıkıntıyı içimde hissettim. Normalde böyle uzun betimlemelerden çok sıkılırım. Ama bu eseri asla sıkılmadan okudum.
Öyle bir kitap ki, insan kendini sorgulamıyor değil. Acaba ben ne yapardım, ben de aynısını mı yapardım... Suç nedir, her suç işleyen gerçek suçlu mudur... İnsanın doğru bildiğini unutturan bir kitap açıkçası.
Keşke daha erken okusaymışım diye düşünmedim değil. Ama bazı kitapları sindirebilmek için, bazı yaşanmışlıkların oturması gerekirmiş. Hayatımın öyle bir döneminde bu kitabı okudum ki, bana geç kalmışlığım için şükrettirdi.
Okuyun, okutun..