Belki hayat şu anda içinizdeki bu şefkat kaynağına ulaşmanızı istiyor veya hayatın yeni bir projesine, ilişkisine veya aşamasına başlarken bunu hatırlamanızı istiyor. Belki de burada anlatılmak istenen, öncelikle bu şefkati kendi iç benliğinize yöneltmeniz gerektiğidir. Kendinizi kısıtlanmış veya dışa doğru ışık saçamayacak durumda hissetseniz bile, kendinize ait olan bu kısıtlı yana şartsız sevginizi verin. Nasıl annemizin rahminde doğmak için doğru anı beklediysek, kısıtlamalarımızın da doğmayı bekleyen yeni bir benlik olduğunu düşünebiliriz.
İnsanlar bana bazen kelimelerle çok iyi cevaplayamayacağım sorular soruyorlar; onların sessizliğimin sesini duymadıklarını düşünmek beni üzüyor. (İnayet Han)
Telaffuz hakkındaki endişelere rağmen, Sami dilleri geleneklerinde kutsal isimlerin makamı veya nefesle söylenmesi hiçbir zaman dilbilimi ve kimin hangi bağlamda doğruluğu belirlediği anlamında bir "doğruluk" söz konusu olmamıştır.
Uygulama daha ziyade manevi deneyimle alakalıdır. Bu nedenle çağlar boyunca Kabalist ve Sufilerin kutsal seslerde her harfin hissi anlamının zenginliğini anlamak için çeşitli farklı telaffuzlar
(ve bazıları yanlış telaffuzlar) kullanılmıştır. Kuran'ın yapısında bile Macid ve Mecid veya Veliy ve Valiy gibi, telaffuzlarına göre anlamları değişen "ikiz özellikler" görülür. Öncelikle bir adanma hissiyle kalbinize odaklanırsanız, doğru ritim ve telaffuz size açıklanacaktır. Eğer Arapça size karışık geliyorsa, okuduktan sonra yolun size verdiği hisle kalbinize doğru nefes alın; bunu otururken veya yürürken yapabilirsiniz.