Sen ve ben, avluda oturduğumuz an ne mutlu bir andır İki ayrı beden, iki ayrı suret- fakat bir can, sen ve ben Beraber meyve bahçesine girince sen ve ben, Bağın rengi ve kuşların ötüşleri bize abıhayat sunardı Gökteki yıldızlar bize seyretmeye gelirdi Onlara Ay' ı gösterirdik, sen ve ben Sen ve ben, '' sen'' likten ve '' ben'' likten kurtulup Vecid halinde bir oluruz Boş konuşmalardan uzak ve mutlu Öyle güleceğiz ki sen ve ben Gökyüzünün ötücü kuşları bizi kıskanacak Fakat hepsinden garibi, sen ve ben buradayken Aynı anda hem Irak' ta hem Horosan' da beraberiz

Mevlana Celaleddin RumiKitabı okudu

Sufi'nin Yolu İdris Şah

Reklam

Melike yıldırım

@MelikeYildrim·

13 Şubat 2019 11:50

Diğer sufi yazarlar gibi Mevlana da öğretilerini, derindeki manasını yansıttığı kadar gizlemeyi de başaran bir iskelet içerisine yerleştirir. Bu teknik, materyali üst bir seviyede kullanmaya yetkin olmayanların onunla tam bir etkileşime girmekten alı konmasını sağlar. Böylece, şiir isteyenlerin şiiri almasına izin verir; hikaye isteyenlere hoşça vakit geçirtir; isteyenlerin ise zihinlerini harekete geçirir.

Kitabı okudu

Sufi'nin Yolu İdris Şah

Melike yıldırım

@MelikeYildrim·

13 Şubat 2019 11:46

kibir

Kibirsizim diye böbürlenme, çünkü kibir, karanlık gecede kara taşın üstündeki karıncanın ayağından bile zor görünür. Ve onu içinden atmanın kolay olduğunu sanma, çünkü dağı iğneyle sökmek daha kolaydır.

Kitabı okudu

Sufi'nin Yolu İdris Şah

Melike yıldırım

@MelikeYildrim·

13 Şubat 2019 11:42

Akıllı kişinin gözünde, fille dövüşmek isteyen biri cesur değildir. Cesur kişi, öfkelendiğinde yakışıksız söz söylemeyendir. Bir adam diğerine sövmüş. Diğeri şöyle demiş: '' Ey yüksek beklentili kişi; ben senin söylediğinden de kötüyüm. Ben tüm hatalarımı biliyorum, ama sen bilmiyorsun''

Hatalarını bilmekKitabı okudu

Sufi'nin Yolu İdris Şah