Üniversitede okul kütüphanesinden almıştım. Kapağı ve adı etkileyici gelmişti. Aldım, okudum. Simdi bakiyorum üç sene geçmiş ama nasıl etkilenmişsem, damağımda nasıl bir tat bırakmışsa hala aklımda. Bugün kitapçıda görünce aklıma ilk gelen karater Lilia oldu. Filipinli olup, Amerikaya eğitim için gittiğinde evlenip oraya yerleşmeye karar vermesi ile başlamisti hayatının zorluğu. Marc ve Ferda kitabın sonunda kendi içlerinde kazanmis olsa da Lilia için her sey geçmişti artık. Ve Lilia bana öğretti ki " ne yaparsan yap kendin için yap."
Amerika, Fransa ve Türkiye’de yaşayan üç ayrı kişinin hayatını sufle üzerinden anlatan bir kitap. Evet, yanlış duymadınız bildiğiniz sufle. Kitap gayet akıcı ve sürükleyici şekilde ilerliyor. Kiminin hayat düzeni var kiminin baştan sona alt üst. Herbiri kitabın bir yerinde sufle yapmayı deniyor, başarıyor ya da tamamen başarısız oluyor. Aslında bunun üstünden anlatılan sanırım hayatta verdiğimiz mücadele, cesaretimiz, başarımız vb. şeyler. Sonra herbirinin hayatına bakıp onların pişmanlıklarını görüyorsunuz ve kendinizden de birçok şey bularak kitabı buruk bir tebessümle bitiriyorsunuz. Romanın sonu bana hep Fransa’da bitecek gibi geldi okuduğum şeylerden sebep. Ama öyle olmadı.
Keyifli okumalar dilerim.