Suları Nasıl Tükettik ?

Sandra Postel

Suları Nasıl Tükettik ? Posts

You can find Suları Nasıl Tükettik ? books, Suları Nasıl Tükettik ? quotes and quotes, Suları Nasıl Tükettik ? authors, Suları Nasıl Tükettik ? reviews and reviews on 1000Kitap.
Atılmış balık avı takımları, meşrubat kutularının açma halkaları, balık yemi kutularının yapışkan şeritleri deniz memelilerini, deniz kaplumbağalarını ve deniz kuşlarını suyun altına çekerek, tıkayıp boğarak, organlarına zarar vererek, açlıktan öldürerek (yetersiz beslenme yüzünden) ve yaralayarak öldürüyor. Atılmış av takımlarının ağları ya da oltaları resiflere takılıp bunları parçalayınca, mercanlar da zarar görüyor. Bu ağlar ve sepetler kullanılmasalar bile, balıklar bunlara takılabiliyor. "Hayalet balıkçılık" olarak adlandırılan bu durum çok sayıda deniz canlısının yakalanmasına, dolayısıyla balık sayılarının azalmasına yol açabiliyor. Denizlerdeki atıklar, deniz hayvan ve bitkilerini ait olmadıkları uzak yerlere taşıyan sallar hâline de gelebiliyor.
Sayfa 167 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Denizlerdeki atıkların tahminen yüzde 80'i karalardan, diğerleri ise denizdeki faaliyetlerden kaynaklanıyor. Dört temel atık kaynağı var: Kıyılarda turizmden kaynaklanan çöpler (yiyecek-içecek paketleri ve kutuları, sigara izmaritleri, plastik kumsal oyuncakları); kanalizasyon atıkları (rögarlardan ya da kanalizasyonlardan taşan çöpler, kondomlar, şırıngalar); balıkçılıkla ilgili atıklar (oltalar, ağlar, sepetler, yem kutularının yapışkan şeritleri); gemi ve tekne atıkları (yanlışlıkla ya da bilerek denize dökülen çöpler).
Sayfa 166 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Derin denizlerde henüz tanımlanamamış canlı türlerinin toplam sayısının 500 binden başlayıp 10 milyona kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.
Sayfa 114 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Siyasi karar mekanizmaları arasında, modern dünyanın gerçekleriyle uyumsuzluk konusunda tatlı su konusu birinci sırayı alır. Su sıkıntısı ve ekosistemlerin bozulmasına ilişkin işaretler yaygın görülüyor ve giderek artıyor ama yine de mevcut politikalar verimsiz, üretici olmayan, ekolojik açıdan zararlı uygulamaları desteklemeye devam ediyor. Sulamaya verilen yoğun teşvikler, verimliliği değil, israfı yüreklendiriyor. Yeraltı sularının denetimsiz tüketimi su seviyelerinin giderek düşmesine, aküferlerin tükenme noktasına gelmesine neden oluyor. Büyük barajlar ve kanallar nehirlerin debisini bozuyor ve giderek daha çok sayıda sulak alanı kurutarak nehirlerin aşağı kesimlerindeki topluluklara ve ekosistemlere zarar veriyor; diğer yandan da beklenen faydaları sunamıyor. Mevcut politikalar sanki tasfiye halindeki bir mağaza gibi, dünyanın su kaynaklarını tüketmeyi hedefliyor.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Doğal bir afeti, insanlardan kaynaklanan felaketlerden ayırt etmek giderek zorlaşıyor. Kasırgalar, seller, depremler ve tsunamiler doğal olaylardır ama bunların korkunç sonuçlar doğurma derecesi artık büyük ölçüde insan faaliyetlerinden etkileniyor.
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Mayıs ve Eylül 2004'teki tropikal kasırgalarda yaklaşık 5 bin Haitili hayatını, on binlercesi de evini kaybetti.! Bu trajediler, doğal afet olarak tanımlanmalarına karşın, insanların yaptığı bir şey nedeniyle şiddetlenmişti: Haiti tepelerindeki ağaçların kesilmesi. Muhtaç ve seçeneksiz kalan Haitili yoksullar, yakacak odun ve odunkömürü gereksinimlerini karşılamak için ağaçların çoğunu kesmişti. Böylece, ormanlarla kaplı su havzalarının sunduğu önemli bir hizmeti kaybetmiş oldular: Yerel sel sularının toprak üzerindeki akışının düzenlenmesi ve büyük toprak kaymalarının önlenmesi. Gerçekten de, Haiti'yi yerle bir eden kasırgalar, tepelerdeki su havzalarının büyük bölümünün ormanlık olduğu komşu ülke Porto Riko'da çok daha az etkili oldu.
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.