Teşkilat-ı Mahsusa’nın İlk Başkanı

Süleyman Askerî Bey

Süleyman Tekir

Süleyman Askerî Bey Posts

You can find Süleyman Askerî Bey books, Süleyman Askerî Bey quotes and quotes, Süleyman Askerî Bey authors, Süleyman Askerî Bey reviews and reviews on 1000Kitap.
Öleceğiz doğduğumuz topraklarda...
Garb-ı Trakya Cumhuriyetinin ilan edilmesi bu ülküye bir ön ayaktı lakin Süleyman Bey'in göz bebeği ancak 2 ay kadar dayanabildi
“Süleyman kuş dişi bilir dediler Süleyman var Süleyman’dan içerü”
Reklam
Teşkilat-ı Mahsusa Nedir ?
Teşkilat-ı Mahsusa, bilinenin aksine, bir istihbarat örgütü, bir casusluk teşkilatı veya propaganda birimi değildir. Modern tanımlarla konuşmak gerekirse, Teşkilat-ı Mahsusa bir erken dönem gayrinizami harp birimidir. 19. yüzyılda form değiştiren savunmacı Osmanlı gayrinizami harp faaliyetlerinin 20. yüzyıldaki en önemli uzantısıdır.
“Birinci Rota Muharebesi sırasında Süleyman Askerî Bey yaralanırken iki önemli isim de şehit düştü. Bunlardan ilki Osmancık Tabur Komutanı Yüzbaşı Cemil Bey diğeri ise Dr. Yüzbaşı Sefer Bey’di.”
Sayfa 286 - Kronik KitapKitabı okudu
"Askeri" lakabına bihakkın layık olan Süleyman Bey, askerlik fenninde olduğu kadar fedakarlık kahramanlık ve cesaret göstermek hususlarında da şöhreti olduğundan dolayı Teşkilat-ı Mahsusa'nın başına geçirilmişti. Bütün arkadaşları bu liyakatlerinden dolayı kendisini çok takdir ederlerdi.
Kurulan kalabalık çeteler, Bandırmadan bindirildikleri vapurla İstanbul'a nakledildikten sonra Meteris Çiftliği gönüllülerin karargahı hâline getirildi ve başlarına Eşref Bey atandı. Bu kuvvetin adı Emirber Çetesi olarak belirlenmişti. Komutanı Eşref iken Hacı Sami tabur komutanıydı. Çetenin toplam mevcudu 2.000 kişiden oluşuyordu ve ilerleyen süreçte Eşref tarafından bu kuvvet, Birinci Teşkilat-ı Mahsusa olarak adlandırılacaktı.
Reklam
“Osmancık Taburu adıyla bilinen birlik Teşkilat-I Mahsusa bünyesinde bizzat Süleyman Askerî Bey’in kontrolünde oluşturulmuş ancak yaşanan görev değişikliği sebebiyle Irak’a Süleyman Askerî Bey’le birlikte gitmiştir.”
Sayfa 251 - Kronik KitapKitabı okudu
Süleyman Askerî, vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek feda etmiş bir Osmanlı idi...
Sayfa 321Kitabı okudu
Vaziyetimiz cidden tehlikeli. Etrafımızda vızıldayan kurşun yağmuru arasında Enver Bey sordu: "Nasıl artık geriye çekilecek?" Geride bize yarayacak mevzi çok geri, uzak. Bulunduğumuz tepeleri düşmana bırakmak, onlara güzel bir mevzi temin etmiş olacaktır, dedim. Biraz daha ikna olalım. Düşman o kadar ilerlemişti ki evvelce istihzarına başladığımız mevzinin topçu tarafından işgaline imkân yoktu.
Tobruk'tan sonra istikamet Derne'ydi. Derne'ye ulaşmak için oldukça sarp birkaç vadinin geçilmesi gerekiyordu çünkü yol yoktu. Şehre yaklaştıkça top sesleri de artmıştı. Araplar top seslerine o kadar alışmışlardı ki Türk topuyla İtalyan topunun sesini birbirinden ayırt edebiliyorlar ve şöyle diyorlardı: Midfa'i Enver [Enver'in Topu]
364 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.