Sultanın Aslanı Gönderileri
Sultanın Aslanı kitaplarını, Sultanın Aslanı sözleri ve alıntılarını, Sultanın Aslanı yazarlarını, Sultanın Aslanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Güneş mabudun, ilahın olursa; aklını, gönlünü örterse hatırlamazsın tabi unuttuğunu (ikindi namazını kalmadığını).
Sayfa 162Kitabı okudu
Geçmiş, gelecek bütün haklarım helal olsun
Sayfa 157Kitabı okudu
İstanbul, ümit kapısıydı, dertlerinin gül açılışında çözüleceği güller diyarıydı. Osmanlı Devleti'nin Koca Yusuf, Hergeleci İbrahim, Koca Rüstem, Kurt Dereli Mehmet gibi bileği bükülmez pehlivanları oradaydı.
Mümin, aklını başından alan güreş sevgisinin farkında olduktan, bundan kurtulmak için çalışmaya başladıktan sonra çevresinde neler olup bittiğine dikkat etmeye başlamış, o güne kadar görmediği bir çok şeyi görür olmuştu. Bunlar içinde kendisini en fazla üzen şey; Türk ve Müslüman olan kişilerin Abdülhamit Han'ı devirmek için çalışmaları, bunun için İngilizlerle iş birliği yapmalarıydı. Devlet ekmeğiyle büyüyen bazı Osmanlı subaylarının da bunlarla beraber olduğunu işitince aklı başından gidecek gibi olmuştu. Bir Osmanlı subayı; devletin, milletin birliğinin temsilcisi hükümdarı, halifeyi devirmek için yabancılarla, özellikle de İngilizlerle nasıl iş birliği yapardı?
İngilizler, İslamiyet'in, Osmanlı'nın, Türk dünyasının en büyük düşmanı değil miydi?
Gaziler aylar sonra geldiklerinde bir de bakarlar ki iki alperenin, Selim ile Ali'nin kabirleri başından kırk pınar fışkırmış. Buraya Kırklar pınarı derler. Zaman içinde söylene söylene Kırkpınar'a dönüşür.
Edirne fethedildikten sonra burada Selim ve Ali'nin hatırasına güleşler yapmaya başlanır ve bu şekilde Kırkpınar güreşleri doğar.
Dimetoka, Rumeli'nde Osmanlı'nın en önemli merkezlerinden biriydi. Burası, Orhan Gazi' nin oğlu Şehzade Süleyman'ın can arkadaşı, alperen gazilerden Hacı İlbey tarafından 1359 yılında fethedildi. Uzun yıllar Rumeli Beylerbeyliği görevinde bulunan Lala Şahin Paşa, Dimetoka'yı yıllarca akın üssü olarak kullanmıştı.
Osmanlı'nın Avrupa topraklarının her yerinde olduğu gibi Kavala ve çevresinde de erkek ve kızlar, çocukluk günlerinde veya gençliklerinde "Allah için", "ahiret için" kardeş tutarlardı. Kardeşten ileri bilinen bu dostlara erkekler ahretlik manasında "aretlik", kızlar da "ahret" anlamında "aret" derlerdi. Ahret kardeşlerinin ana babalarına da "aret ana", "aret baba" diye hitap ederlerdi.
` bedeli ödemiş , galibiyette mağlubiyete kavuşmuştu.. `
Sayfa 424Kitabı okudu
Hüzünki en ziyade yakışandır bize..