Kalın, kaliteli sayfalar yıllar içinde biraz sararmış fakat eskimemişti, daha çok mahzendeki pahalı şarap gibi yıllanmıştı. Cildi yüzüme yaklaştırdım, birkaç sayfaya göz gezdirdim ve tozlu, tatlı kütüphane kokusunu içime çektim. Bu eşsiz koku beni hemen uygun ruh haline soktu. Kitap, koltuğa uzanmamı ve acele etmeden, yeşil kumaşlı akşam lambasının rahat ışığında, yavaşça ve tadını çıkara çıkara pipetle içilen bir kokteyl gibi okumamı istiyordu.