Gökte görünen bir saban gibi,
Üstü bezle kaplı bir bakır kazan gibi,
Bir taban üzerinde duran kaz gibi,
İçine gözler kapalı girilen,
İçinden çıkıldığında gözler apaçık olan,
"Ev", nedir o "ev"?
dedim. Çocuklar hep birden "okul", "okul" diye bağırdılar. Aramızda hemen bir ısınma başlamış görünüyordu.