"İnsan bunu neden yapar anlamıyorum," dedim. "Bütün hayatını kayda almanın anlamı nedir? Hayatın büyük bölümü gayet sıkıcı. Özel günler tamam, onu anlıyorum ama"
"Bazı müebbetçiler çok popüler," dedi Alessandra. "Sürekli onları izleyen binlerce kişi var."
"Yani kendi hayatları olmayan insanlar başkalarının hayatlarına mı dalıp gidiyor? Çok hazin-"
"Ben bir yıldan uzun zamandır kayıt yapıyorum." Ses tonu saldırgan, karşı çıkmam için meydan okur gibiydi.
Çenemi kapalı tuttum. Bir yıl, ha? Bizim evde gördüğü her şey internette miydi yani?...
Onun yerine sadece, "Neden?" diye sordum.
Gözlerini çevirdi. "Yirmi birinci yüzyıla hoş geldin, baba."
"Cidden," dedim. " Hiç anlamıyorum . İnsan hayatının her ânını ne demeye hiç tanımadığı insanlarla paylaşır ki?"
Bir bakıma, hiçbirimiz bir yıl, hatta bir saat önce olduğumuz kişi değildik. Daha çok, her biri diğerlerine olmuş olanın anısıyla ve olacak olanın beklentisiyle bağlı olan uzun bir insan zinciri gibiydik.
"İnan bana, insanlar hayatta kalabilmek ya da sevdikleri birinin hayatta kalabilmesi için her şeyi yapabilir. Yapmak istemeyecekleri, normalde yapmayacakları şeyleri bile. Ne lazımsa yaparlar."