Cenâb-ı Hakk'ın ona, son nefesini, millet yolunda can vermek
suretiyle şahadet mertebesinde tüketmeyi nasip buyurmuş olması, hayatında, insanlık gereği dile gelir bir kötülük yapmışsa bile ilahi bağışlanmaya ermiş olduğunu göstermektedir.
Özellikle, milletinin selameti için cihat meydanlarında can vermeyi, Afgan Emiri'nin kendisini en geniş yetki ve en yüksek rütbe ile çağırdığı büyük devlet makamına tercih etmiş olmasındaki büyüklük düşünülmelidir.