Kalabalık az sonra Galata Mevlevîhânesi'nin avlusunu tıklım tıklım doldurmuştu. Cenaze buradaki bir hazîrede, "Suskunlar" diye anılan küçük kabristanda toprağa verilecekti.
Karısına üç kez "Boş ol" deyip de daha sonra buna pişman olan erkeğin karısıyla tekrar evlenebilmesi için, karısının başka biriyle evlenip en az bir geceyi onunla birlikte geçirdikten sonra boşanması gerekirdi. İşte bu bir gecelik kocaya halk arasında "hülleci" denirdi. Hûlleciler genellikle yetmişli yaşların üzerinde olurdu. Ayrıca kör olmaları tercih sebebiydi.
Geriye kalan bir tek hastanın da, Rafael'e getirildiğinde, ne nabzı atıyor ne de adam nefes alıyordu. Hastayı defalarca muayene eden Rafael, sonuçta bir teşhis koydu: Adam ölüydü! O güne kadar koyduğu tek doğru teşhis de zaten bu olmuştu...