Gözün vazifesi sadece “görmek” değil, Hakikat’i görmektir. Hakikat’i gören bir göz, artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir vazifeyle mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur.
Önce çorba gelecek. Ama sofrada benim kaşığım büyük, misafiriminki ise küçük olacak. Çorbadan sonra tavuğu hemen getirme. Önce pilavı getir. İçine bol kuşüzümü koy ki adam tıkansın. Lokmalar boğazında büyüyünce tavuğu yemeyi pek istemeyecektir. Yine de insanın iştahı hemen kapanmaz. Sen her ihtimale karşılık tavuğu son ana kadar ateşten indirme. Misafirin eliyle dokunamayacağı, dilini değdiremeyeceği kadar sıcak olsun!