İhtiyar kadın bir süre düşündükten sonra. "Yiğidim!"dedi "Ya gücünü aşarsa? Ya korkarsan7"
Yine sinirlenen Davut, "Asla!" dedi. "Allah korkusu bile, benim Nevâ'ya duyduğum aşktan daha büyük olamaz. Aşkım benim kanatlarımdır. Cennete gideceksem eğer, bu kanatlarla yükselirim. Yeter ki Nevâ orada olsun! Eğer o, yerin yedi kat dibindeyse, Kabil'in, Nemrud'un, Ebû Cehil'in ve tüm putperestlerin günahlarının bin mislini işleyip cehenneme bile inerim! Çünkü kalbimi kavuran aşkın cehennem ateşinden bile yakıcı olduğunu bilirim! Nevâ dünyadaysa eğer ve ben cennetteysem, yasak meyveyi hiç düşünmeden yerim! Çünkü bilirim ki, Nevâ neredeyse cennet de oradadır!
Bütün romanları gibi Suskunlar da bir başyapıt. Hayran olduğum yazarlardan İhsan Oktay Anar. Romanın geçtiği dönemi birebir nasıl bu kadar yansıtabilir bir insan. O döneme ilişkin dile nasıl bu kadar hakim olabilir. Hayranlıkla okuyorum kitaplarını. Suskunlar için mistik bir roman diyebiliriz. Tarihin dinin mistisizmin içiçe geçtiği bir olaylar halkası bu kitapta bizi bekliyor. Okuyun derim ben.
İbrahim Dede kaşlarını çatarak, "İnsanın alçaldıkça yükseleceğine veya yükseldikçe alçalacağına inanmıyorum!" dedi. "Şairâne bir söz bu. Keşke şairin bu sözü edebi olduğu kadar doğru da olsaydı! Ama bir söz, güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka, doğru söz başka! Ben doğruyu söylemeyi tercih ederim, her ne kadar vezinli kafiyeli olmasa da. Bana göre insanlar, alçaldıkça alçalır ve yükseldikçe yükselir. Ben yükselenlerdenim!