Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Süt Lekesi
Esra EzmeciSüt Lekesi Yorumları ve İncelemeleri
Süt Lekesi yorumları ve incelemelerini, Süt Lekesi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Süt Lekesi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
6.810 üzerinden
Her insan lekeli midir?
Bir sürü yaşanmış kötü olaylar ve hep zarar gören genelde çocuklar…
Sevmek, birisine sevgi göstermek bu kadar zor olmamalıydı… Nerede kaybediyoruz biliyor musunuz? Yaşadıklarımızdan ders almıyoruz. İnsan azıcık empati yapabilse sorunlar çözülecek aslında.
Hepimizin zihnimize iz yapan farkına dahi varmadığımız olaylar var. Bu olayların hepsi bize hastalık olarak geri geliyor. Peki bu durumu nasıl aşabiliriz diye sorarsanız, bu travmalarımızı bularak onları kabul ederek, bizlere vermesi gereken mesajları alarak onları özgür bırakmalıyız.
Hepimizin birer lekesi var kalbinde ama lekelerimizi kirli bir eşya gibi üzerimizden çıkarıp atmalıyız bir insan olarak bunu yapabilecek güce sahibiz.
Kitabı genel olarak beğensemde kitap hakkında eleştirilerimde var. Kitap kendisini ne kadar merak ettirip okutsa da kurgu yönünden oldukça zayıf ve eksik. Okurken kişiler ile ilgili ipuçlarını çok fazla veriyor ve böyle olunca da insanların birbiri ile ilişkilerini ne yazık ki erkenden öğreniyoruz. Bu biraz kitabı basitleştiriyor. Grup terapileri başlayınca Ezgi’nin geçmişine de dönmek kitaba ayrı bir hava katmış fakat bazı yerlerinde anlamlandıramadığım olaylarda mevcut. Bu tarz kitapları okumayı seven arkadaşlarımıza tavsiyemizdir yalnız eleştirilerimizi dikkate alarak okumanızda fayda var.
Ne okudum ben ? Böyle eski 70’ler Türk filmi senaryosunun modernize edilmiş hali gibi yada arabeskin dibi diyebiliriz bir kitapta hiç mi iyi bir şey olmaz varsa da ben bulamadım. Okumayın efendim benim iki günüme yazık oldu sizin olmasın.
Psikologlar artık roman yazmasın
Yine aynı bilindik klişe cümlelerle dolu bir kitap. Geçenlerde okuduğum bir başka psikologun kitabinda olduğu gibi yine aslında bildiğimiz şeyleri binlerce defa duyduğumuz şekilde anlatıyor kitap.
Affetmenin özgürluk olduğu, kin tutmanin tutsaklik olduğu vs. Tencere tava hep aynı hava satırlar. Ya bu kitapta altını çizebileceğiniz bütun cümleler size tanıdık gelecek ve biraz okumuş etmiş bir insansanız hangi sözün farklı soylenmiş hali oldugunu anlayacaksınız.
Hayatınızda hiç kitap okumamışsanız kitabı beğemme olasılığınız %50 çokça kitap okuyan biriyseniz kitabı beğenme olasılığınız %10
Artık psikologlar roman falan yazmasın lütfen. Oturup işlerini duzgun yapsınlar butun ulkenin psikolojisi yeteri kadar bozuk. Sokaktan gecen her adamin verebilecegi akılları kitap haline getirmek abuk sabuk bir caba.
Edebiyat edebiyatcıların isidir. Psikologlar arastirma kitabi yazsinlar. Su kitaba verdigim paraya acidim gercekten.
264 syf.
9/10 puan verdi
Ezgiyle tanışmış olmak oldukça heyecan verici. Kitap çok akıcı ve bazı kısımları var ki tokat atıyor diyebilirim. Toplumumuzun eksiklerine değinmiş yazar. Ensest ilişkiler örneği var, aile içi şiddet, görmezden gelinen çocuklar... İstediğiniz bir çok acı mevcut. Mehmet gibi bir adama aşık olmasına çok sevindim. Gerçekten romantik bir delikanlı. Aslı harika bir dost. Genel olarak çok beğendim. Kitabın sonu için aynısını diyemicem. Beni çok şaşırttı. Annesini öldürdü mü ? Bu planlar hep bunun için miydi. Ruhunu mu arındırdı yoksa katil mi oldu. Son satırlar beni benden aldı. Suat Erol ve Kenan için fazla yorum yapmıyorum. Fakat bu hikayede yanan Hasan oldu. Ah be Hasan.
Emeğe saygım sonsuz ve saygısızlık yapmak istemem ama kitabı beğenmedim ve hiç sevemedim. Genelde çok büyük beklenti içinde olunca böyle olur, böyle bir beklentim olmamasına rağmen okurken artık bitsin dedim. Kurgu güzel düşünülmüş aslında ama işlerken ve olayların akışında rahatsız edici bir şey var. Çoğu yerde bazı cümleler karakterine hiç yakışmamış mesela ya da fazla klişe bir şekilde konular sonlandırılmış. Bilmiyorum okuduğuma pişman oldum da diyemiyorum ama hala rahatsız edici etkisini üzerimde hissediyorum. Şu an düşündüğüm yazarın okumadığım bir kitabı kitaplıkta duruyor onu ne yapmalı ? En iyisi bu kitabının etkisi geçince bir şans daha vermek.
·
Puan vermedi
Yok gitmiyor okunmuyor hediye geldi hadi okuyayım dedim ama bir psikolog roman yazmamali. Hem niye yani niye ne gerek var? Anlatım o kadar yavan ki atlayarak okudum çoğu sayfayı. Ama daha fazla dayanamadım.
Ezgi bir psikoloğdur. Annesi Zarife Hanım, Sivas'ta tüm yaşamını geride bırakarak annesi ve iki kız kardeşiyle İstanbul'da dayısının yanına yerleşir. (Ağır travmalar yaşayarak) İstanbul'a geldikten sonra annesi kanser hastalığına yakalanır ve annesinin doktoru olan Erdal bey ile tanışırlar. Erdal Bey'in ailesi çok zengin bir ailedir ve Zarife hanıma gelin olarak kabul etmezler. Doktor Zarife hanım'ı sevdiği için onunla evlenir. İlk çocuklarının adı Volkan. İkinci çocukları da Ezgi olur. Geçmişten bir travması olduğu için Zarife Hanım'ın Ezgi hiç iyi davranmaz kendisinde oluşan travmaları kızının üstünde baskı kurarak Ezgi de çok kalıcı travmalara sebep olur. Ezgi birçok hastalarına faydalı olurken, geçmişte yaşadığı travmalarla kendini tedavi edemez.. geçmişte kendisine zarar veren ve sevdiği insanlara zarar veren kişileri bulup onlarla toplu bir seans düzenler. Bu kişilerin geçmişte ne travmalar yaşadığını öğrenmek için. Kitabın dili çok basitti. Konusunu beğendim ancak konular birbirinden kopuk gibi geldi bana. Kitaptaki olayları oldu bittiye getirmesi de hoşuma gitmedi. Okuyacakları şimdiden keyifli okumalar...
Okumadan önce, kitabı okuyanların yorumlarına bakarım genellikle. Bu kitap için de öncesinde bir gezindim incelemelerde. Baktım ki çok katı yorumlar, kitabı yerlemer vs. çok fazlaydı. Bu sebeple biraz şüpheyle yaklaşır gibi oldum ama önyargıları bir kenara bırakarak okurum ben kitapları deyip bu kitap için de aynısını yaptım.
Kitap aslına bakarsanız bir Yeşilçam filmi tadında. Yazarın asıl mesleği psikolog olduğu için mükemmel bir roman yazmasını beklemek çok da mantıklı olmazdı. Kimi yerler çok hızlı anlatılıp geçilmiş, kimi betimlemeler çok yetersiz kalmış ve kısa tutulmuş evet. Ama genele bakıldığında aslında tatlı bir roman, keyifle okunabilecek bir roman oldu benim için. Olayların gidişatı bazen çok hızlı seyrediyor ama beni rahatsız etmedi bu durum. Bir film izlercesine, bir Yeşilçam filmi izlercesine okudum satırları.
Okumak isteyenler için söylüyorum, önyargıları bir kenara bırakıp öyle okumalısınız. Yorumu kendinize bırakın . Alıntı yapabileceğim çok satırlar oldu. Ben sevdim, belki siz de seveceksiniz :)
Yorumları okuduğumda bir önyargım oluşmuştu, ama ilk 150 sayfası gayet iyi gidiyordu hatta çevremdeki insanlara da önerdim. Son 100 sayfa benim için büyük hayal kırıklığı oldu. “Ne okudum ben, tam bir zaman kaybıydı “ dedim. Kesinlikle önermiyorum, okumazsanız hiçbir şey kaybetmezsiniz. Çok boş zamanınız var ve elinizde başka bir kitabınız yoksa değerlendirebilirsiniz.
Uzman psikolog olan Esra Ezmeci' nin kaleminden çıkan bir kitap.. Uzman psikolog ya hani alanı ile ilgili değişik vakalar bekledim. İnsan davranışları üzerinden yapacağı analizleri vardır dedim ilgimi çekti. Bütün kitaplarını da aldım şaka gibi. Sanırım ben "Bir Psikiyatristin Gizli Defteri" gibi bir kitap bekledim. Şu " beklentiler yaralar " lafını kim dediyse yemin ediyorum dünyanın en güzel lafını etmiş. Saçma sapan aşk hayatındaki cinsel detayları okudum. Bize ne senin kafanda kurduğun karakterin cinsel yaşamından ? Yani kitabın kapağına Uzman Psikolog Esra Ezmeci yazıyorsun sonra ana karakteri intikam uğruna grup terapisi yapan, hastalarını intikam alacağı kişiler arasından seçen ve bu kişiyi de Türkiye'de tanınmış başarılı bir psikolog yapıyorsun. Şaka gibi.. Berbat bir kurgu.. Berbat bir kitap.
İlk elin günahı olmaz derler , ilk kitap için beklediğim lezzette bir kitaptı,dürüst olmam gerekirse çok yüksek beklentilerim de yoktu .O yüzden çok hayal kırıklığı yaratmadı bende .Çok fazla alıntı yaptım açıkçası.Aslında , belki de yaşım gereği bildiğim ama kendi kendime hatırlamakta zorlandığım profesyonel tavsiyeleri orada kalsın istedim.Zaman zaman dönüp görmek istediğim şeyler vardı .
Sonunu yazarın değişik bir hamle ile bağladığını düşünüyorum .Belki benim gözüm de tek sıçrayışı bu oldu kitabın .
Sonuçta yeni bir yazar,bir profesyonel tanımış oldum .Bir sonraki kitabı için de denk geldiğimde göz atarım diye düşünüyorum .
Keyifli okumalar.
Çok kısa kitabın konusundan bahsedecek olursam duygu durum bozukluğu yaşayan bir psikiyatristin hayatını okuyoruz. Bu kitabın devamının geleceğinin sinyali de var sanki kitap sonunda.
Asıl yorumuma gelecek olursam;
Yeni yazarlara olan önyargimı kırmak adına okuduğum bir kitaptı fakat tam tersi etki yarattı. Bölüm başlarına yazılan kişisel gelişim kitaplarından duymaya oldukça alışık olduğumuz sözler dışında vasat bir kurgu vardı.
Yazarın konuları birbirine bağlayamaması, oradan oraya atlaması, karakterlerin özelliklerinin bir iyi bir kötü olması kitaptan yeterince soğutuyor.
Ayrıca şaşırtmak "vay be, demek bu nedenle böyleymiş" dedirtmek için yapılmış birçok hamle var fakat başarılı değildi.
Bilemedim .. yani ben okurken çok sıkıldım ve bu yüzden çabuk bitirdim . Bana bu kitabı çok beğendiklerini söyleyen arkadaşlarıma burda selam olsun . Cunki gerçekten hep aynı şeyler zaten bu kitapta yazan bir çok şey başka piskoloji kitaplarindada yazıyor surukleyici degil.. zaten insan bazı şeyleri yaşayarak öğreniyor hatalar doğrular bunları yaşayıp görmek farklı uygulamak farklı .. benim açımdan böyle ve artık herkez kitap yazmasın .. kendinizi geliştirmek işte hayatınıza yön vermek istiyorsanız insan kendi artılarını eksilerınıde bulup hayatına yön verebilir ..
Genede yazmış emegine sağlık değil burda bitiriyorum