Swann'ların Tarafı - Kayıp Zamanın İzinde Serisi

Swann'ın Bir Aşkı - II

Marcel Proust

En Eski Swann'ın Bir Aşkı - II Sözleri ve Alıntıları

En Eski Swann'ın Bir Aşkı - II sözleri ve alıntılarını, en eski Swann'ın Bir Aşkı - II kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir kadına âşık olduğumuzda, şu soruları sormalıyız kendimize: Etrafında ne tür insanlar var? Nasıl bir hayat yaşamış? Hayattaki bütün mutluluğumuz buna bağlıdır."
Sayfa 41 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hayatımın onca yılını hasrettiğim, uğruna ölmek istediğim, en büyük aşkımı yaşadığım kadın, aslında hoşuma gitmeyen, tipim bile olmayan bir kadınmış meğer.
Sayfa 48 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çünkü insan eski benliğinin duygularına boyun eğmeyi sürdürerek değişmez, yani başka birine dönüşemez.
Sayfa 45 - YkyKitabı okudu
“Dünya kurulduğundan beri insanların göze aldığı zihinsel çabaların ve bol keseden savurdukları kibirli yalanların dörtte üçü, kendilerinden daha aşağı seviyede bulunan kişiler uğruna harcanmıştır ve aslında kendilerini küçültmekten başka işe de yaramamıştır.”
Ne var ki, uzak bir geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında, insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kırılgan, ama daha uzun ömürlü, daha maddeden yoksun, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat, daha çok uzun bir süre, ruhlar gibi, diğer her şeyin yıkıntısı üzerinde hatırlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulamayan damlacıklarının üstünde, bükülmeden, hatıranın devasa yapışını taşımaya devam ederler.
"Benim gazetelerde eleştirdiğim şey, her gün dikkatimizi önemsiz şeylere çekmeleri ; oysa önemli konuların işlendiği kitapları, hayatta üç veya dört kere okuyoruz. Madem her sabah gazetenin şeridini heyecanla koparıyoruz, demek ki bir değişiklik yapıp gazeteye, ne bileyim ben..Pascal'ın Düşüncelerini koymaları gerekir!" (Bu ismi, ukalalık gibi görmesin diye,alaylı, tumturaklı bir tonda söylüyordu.) "Yunanistan Kraliçesi'nin Cannes'a gittiği veya Leon Prensesinin bir maskeli balo düzenlediğini de," dedi, kimi yüksek sosyete mensuplarının sosyete olaylarına karşı sergilediği küçümser tavırla, "ancak on yılda bir açtığımız, sayfa kenarı yaldızlı kitaplarda okurduk o zaman. Böylece doğru orantı sağlanmış olurdu."
Reklam
Kaybettiğimiz kişilerin ruhlarının, daha ilkel bir varlığın, bir hayvanın, bitkinin veya cansız nesnenin içinde tutsak olduğu yolundaki kelt inancını çok makul bulurum; bu ruhları gerçekten de kaybetmişizdir, ta ki, birçokları için hiç yaşanmayan bir gün, ruhun hapsolduğu ağacın yanından geçinceye, ruhu barındıran nesneyi tesadüfen ele geçirinceye kadar. O zaman ruh irkilip ürperir, bizi çağırır ve onu tanıdığımız anda, büyü bozulur. Bizim tarafımızdan kurtarılan ruh ölümü yener ve bizimle birlikte yaşamaya başlar tekrar. Geçmişimiz için de aynı şey geçerlidir. Geçmişi hatırlama gayretimiz nafile, zihnimizin bütün çabaları boşunadır. Geçmiş, zihnin hakimiyet alanının, kavrayış gücünün dışında bir yerde, hiç ihtimal vermediğimiz bir nesnenin (bu nesnenin bize yaşatacağı duygunun) içinde gizlidir. Bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlamayacağımız ise, tesadüfe bağlıdır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.