Evet herkes, kâinatı kendi âyinesiyle görür. Cenab-ı Hak insanı kâinat için bir mikyas, bir mizan suretinde yaratmıştır. Her insan için, bu âlemden hususî bir âlem vermiş. O âlemin rengini, o insanın itikad-ı kalbîsine göre gösteriyor.
Tabiat Risalesi’nde Üstad Nursi, insan vücudunu bin kubbeli bir saraya benzetir. Nasıl taşlar baş başa verip bir binayı inşa edemezlerse 100 trilyon hücre bir araya gelip insan vücudunu yapamaz. İnsan vücudu saraydan daha hayret verici. Binanın taşları sabit, insan vücudundaki hücreler daima tazelenir.
Halbuki Her bir şeyde bir kasd, bir irade, bir miktar, bir mizan, bir imkân bir ölçü bir kader var üstad bunu
Risale-i Nur'da bir çok yerde akli deliller ilede aklen de isbat etmiş. Bunu hem insanın kendi nefsinde hem kainatta hem her şeyde bunu görmenin yolunuda göstermiş.
Burdada kendi kendine oluyor, tabiat yapıyor, esbab yapıyor (haşa)