Ol dendiğinde olmuş, olduğu gibi de bitivermiştir aslında. Bu hayal âleminde bir ödül, bir ışık, bir bilinç olarak âşık kullar faydalansınlar da insan olduklarını anlasınlar, öteleri görsünler diye bir armağandır kullara aşk?
Karşılıklı bir çıkar ilişkisi değildi aşk. Ticari bir eylem asla değildi. Tüccar zihniyeti ile aşk, hayatta bir arada bulunamazdı. Buna aşk diyenlerin ne aklı vardı ne fikri. Bunda ısrar edenlerin ya ruhu yoktu, ya da onlara emanet edilen ruh çıkıp gitmişti aşkın esas sahibine. Böylece yaşayan ölülere dönüşmüşlerdi.