"Filler hikayesi gibi bu memleket. File dokunan körler hayvanın neresini ellerse öyle tanımlar ellediklerini. Bu, hayvanın dokunduğun yerine göre bir balta sapı olabilir halbuki tenasül organıdır. Hortumunu okşarsın nargile olur, kulaklarını ellersin yelpaze sanırsın. Fili okşayan körlerin hiçbiri anlayamaz neye benzediğini hayvanın. İşte biz de tüm şu olup bitenlere fili elleriyle yoklayan körler gibi bakıyoruz çocuk."
Ah İstanbul; yedi tepesi oynak fahişe, eski bir ozanın da dediği gibi, sen kanla yazılmış ve ancak kan ile çözülebilecek bir meseleler yığınıydın, dün, bugün ve yarın da öyle kalacaksın...
Dünyanın en geri zekalı uygulaması dışarıda sosyal hayatın kısıtlanması olabilir mi? Kadın ile erkeğin yan yana gelmesine tahammül edilemeyen bir toplumsal yapı. Memleketi bir bok çukuruna dönüştürmek istiyorlar.