“Kırılan ne varsa tamir ederim – yürek dışında.” Kitabın ana cümlesi bu. Romanın baş kahramanı Yakov bir Yahudidir ve tamircilik yapmaktadır. Yeni geldiği Kiev’de Hıristiyan bir çocuğun işkence ile
öldürülmesi suçu ile tutuklanır. Yakov tamamen masumdur fakat bunu kanıtlayamaz. Çünkü devletin tüm baskı aygıtları onun bu suçtan hüküm giymesi ve bu
Kitap ırkçılık ve önyargılı ayrımcılık hakkında.
20. yüzyılın başlarında Çarlık Rusya'sında Yahudilere yönelik ayrımcılığın yoğun ve sürükleyici bir hikayesini, gerçekçi ve güçlü duygusal halüsinasyonlar eşliğinde okuyacaksınız.
Kitap yaşanmış bir olaydan yola çıkılarak yazılmış. Peki soralım, her devirde, yaşanmış olaylardan yola çıkarak bu tür hikayeler yazmak mümkün mü sizce ?
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,166 okunma
~~~Beklersin. Ümit dolu dakikalar ve ümitsizlik dolu günler boyunca beklersin. Bazen sadece beklersin, bundan daha aşağılayıcı bir şey daha yoktur~~~
Malamud'a hem Pulitzer Ödülü hem de Ulusal Kitap Ödülü kazandıran bir klasik olan "Tamirci, karısı tarafından terk edilen ve Rus kasabasında yaşayan, genel bir tamirci olarak çalışan ve
"Seçeneği olmadan var olmak ise ölmekle eşdeğerdi."
1911 yılındayız. Çarlık Rusya'sında, 1905 devrimi ve Japonya'ya karşı kaybedilen savaş sonrasında geçiş dönemini yaşayan neslin içindeyiz. Kahramanımız dönemin anayasasında kanunlarca sadece belli köylerde ve bir arada yaşamalarına izin verilen, Rus toplumuna pisliklerini
Begüm Çakır sayesinde haberimin olduğu kitabı uzun süre bulamadım. Basımı tekrar başladığında da
Samet Taşdemir'in hediyesi neticesinde okuyabildiğim bu şahane kitap için bu güzel insanlara teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Baş karakterimiz bir Yahudi ve bir tamirci. Kitabın adı da buradan gelmekte. Ama kitabın odak noktası tamirci olması değil, adamın Yahudi olması. Kitabın ismi içeriğiyle ilgili daha sert ya da daha bilgi verici olabilirdi. Tamirci ismi baya sönük kalmış. Kitabın ismiyle ilgili bir eleştiriyi buraya bu şekilde bırakayım.
Bunun dışında hiçbir kusur bulamıyorum. Enfes bir anlatım mevcut kitapta. Bol bol empati yaptıran yazar, okuyucuyu hem sarsıyor hem de kederlendiriyor. Çünkü sadece Yahudi olduğu için haksız yere suçlanan bir adam, ömrü boyunca çile çekiyor. İşkenceye ve baskıya maruz kalıyor. Hücresinde çürürken siz de onunla beraber çürüyorsunuz. Onunla ümitleniyor yine onunla hayata tutunmaya çalışıyorsunuz ama bu kitap maalesef ki sonu okuyucuyu üzen kitaplardan..
Din kurumunun insanların hayatında nasıl da etkili olduğunu, faydadan çok zararı bulunduğunu, ondan bundan şundan değilsen yaşamanın bile haram olduğunu güzel güzel gösteriyor yazar. Peki gerçekten gerek var mı? Bizler ırk, din, dil, renk, cinsiyet ayrımı yapmadan yaşayamaz mıyız? Aslında bal gibi de yaşarız ama birilerinin ekmeğine yağ sürüp kendi kuru ekmeklerimizi yemek hoşumuza gidiyor.
Ve bu kitabı özellikle Yahudi karşıtlarının okuması gerektiğini düşünüyorum.
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,166 okunma
Herkese selam! Sizlere okuduğum ve çok beğendiğim bir kitabı takdim ediyorum.
Bernard Malamud'a ait 1967 Pulitzer ödüllü orijinal ismi "The Fixer" olan, Türkçe'ye ise "Tamirci" ve "Kiev'deki Adam" diye çevirilen bu eseri okumak benim için pek keyifliydi.
Kitabın bölümlerini okudukça bir zamanlar
Yoksul yaşamını yenmek ve düzgün bir eğitim almak için taşradan yahudilerin yaşamasına izin verilmeyen Kiev’e gelen Yakov , çalıştığı fabrikanın yanında cinayete kurban giden Jenya adlı 12 yaşındaki Hristiyan bir çocuğun öldürülmesinden sorumlu tutulmuştur.
Sadece yahudi olması bile hem insanlar hemde yargı için bile yeterli bir sebeb olmuştur
Jonathan Safran Foer, kitabın giriş kısmındaki yazısında; kitabın güçlü bir soru yönelttiğinden bahsediyor: "Neden hiçbir şey yapmıyoruz?" Öyle sorular vardır ki cevapları bulmanıza gerek yoktur. Zaten soru sizi harekete geçiriyorsa o cevabın pek bir önemi de yoktur.
1905 devriminden sonra fakat Rusya'nın son Çar'ının da
"Ben devrimci değilim. Ben deneyimsiz bir adamım. Böyle şeylerden anlamam ki. Ben tamirciyim. Kırılan ne varsa tamir ederim – yürek dışında."
Malomud'un uşaqlığında babasından eşitdiyi bir hadisə varmış: Beilis işi. Romanı məhz keçən əsrin əvvəllərində (1911) Çar Rusiyasında (Kiyevdə) yaşanan bu hadisədən təsirlənərək yazmışdır.
Okuduklarınızı iliklerinize kadar hissedeceğiniz muhteşem bir kitap önerisiyle geldim. Bir yahudinin seçmediği ırkından ya da kendisini ait hissetmediği dininden dolayı yaşadıklarına şahit oluyoruz bu kitapta. Geçimini bile sağlayamadığı köyünde bir de karısının kendisini terketmesiyle kalmak istemeyip dünyayı tanımak isteyen bir tamircinin
