Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya

Necmettin Şahinler

Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya Posts

You can find Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya books, Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya quotes and quotes, Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya authors, Tanrı İsa'dan Tavrı İsa'ya reviews and reviews on 1000Kitap.
Hakikat yolunda en büyük engel nefs'tir. Takva ise, Allah'ın emirlerine karşı gelen nefse engel olma irâdesi"dir. Anlaşılıyor ki havârîler Allah'a ve Hz. Îsa'ya îman edip teslim olmalarına rağmen henüz vehimlerini izâle ederek "yakin" sahibi olamamışlardır. Bir nefsin vehimden kurtulabilmesi için, vehmin menşeinin kurumuş, yani nefsin ölmüş olması gerekir. Nef sin ölümü tatması Mi'râc'in tahakkuku için gereklidir. Mi'râc Rûh'un Hakk'ın huzuruna ve harîmine kabulüdür. Bütün ve himlerin, şüphelerin, kuruntuların, gerçeğe uymayan hayalle rin zevâlidir.
Toprak post, Allah dost olacaktır. Tüm yeryüzü Mâbed, tüm meşrû fiiller ibadet hâline getirilmiştir. Böyle bir anlayı şın şekillendirdiği dünyada aracılara, komisyonculara, kutsal laştırılmış haraç ve hurûc ekiplerine ihtiyaç yoktur.
Reklam
Kendilerine Rabbinden bir hakikat/burhan gelenler şüp he denizinde yüzmeyi bırakmışlardır.
Sonunda "Allah'a Dönüş" gerçekleştiğinde beden mülkü üzerindeki tüm güçlerin makâmı kararlaştırılacak, ayrılıklar anlamını yitirecek ve her şey Vahdet Denizi'nde sükûn bulacaktır.
Nehirlerin gürültüsü denize ulaşıncaya kadardır. Ve bütün ayrılıklar, ayrı bilinenin aslında aynı hakîkatin farklı vecheleri olduğunu idrâk edememekten doğar.
salt bilgi hikmet değildir. Bilginin kavrayış derinliğine ulaşması ve sonuçta ortaya bir orijinalite koyması hâlinde hikmetten söz edilebilir. Yani hikmetten söz edebilmek için benliğin sıradan ve mevcut bilginin üstüne çıkan ve ötesine geçen yeni bir değer sergilemesi gerekir. Bu bazen bir kavramı yakalamak, bazen yakalanmış kavramlarla yeni bir kompozisyon vücuda getirmek, bazen de bu ikisini kullanarak orijinal bir aksiyon ortaya koymak şeklinde belirir. Bu nedenle Allah'ın nebîlere öğrettiği Hikmet, o nebînin Velâyet yönünü oluşturur. Kısaca vermek gerekirse, "Velâyet Hikmet'le başlar."
Reklam
Salât'ın belirli vakitlere bağlanmış en mükemmel şekli namaz, vakte bağlanmamış en ideal şekli de zikir'dir. Salât genel anlamıyla, evrendeki tesbih faaliyetine şuurlu ve en mükemmel katılımdır. Her varlık fıtrî tesbih ve ibadetini "kıyâm, rüku, secde" hallerinden biriyle yapar. İnsansa bu üç hâli namazda/salâtta birleştirerek bir ibadet sergiler. Özellikle secde salât'ın değişmez öznesidir. Bu nedenle diğer peygamber li dinlerin mâbedlerinde secdenin görülmemesi bu dinlerde sonradan meydana gelen yozlaşma ve bozulmanın sonucudur.
Kelimeler bizi Hakîkat'e taşır ama Hakîkat'e ulaşınca onlara ihtiyacımız kalmaz. Rüh'un penceresine can kulaklarını koyanlar, dudak görmeseler de konuşulanı duyarlar.
İrfanî literatürde namazın kıyâmı "Hakk Mertebesi"ne, rükûsu "Tecellî Mertebesi"ne, secdesi ise "Kulluk Mertebesine işaret eder. Kıyâmdan başlayan ve secdede noktalanan bu eylemler serisi süreklilik arzeder ve birbiri peşisıra bir idrak dönüşümü olarak deveran içerisindedir. Kıyâmda yani "Hakk Mertebesi"nde (Cem) kişi kendi hakîkatinin sırrına ermiş "Hakk ile Hakk" ol muştur.
Secde ise kulluk tavrının en ileri boyutu, bir anlamda esa sıdır. Kişinin Allah karşısında acziyetini, mahviyetini ve hiçli ğini ifade eden bir eylemdir. Secde eden, Allah ile “hür ve aşka dayalı bir ilgi içindedir. Secde bir sûfî deyişiyle: “Rahmân olan Allah'ın kucağına eğilmektir."
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.