Tanrıların Öyküsü

Derman Bayladı

Tanrıların Öyküsü Sözleri ve Alıntıları

Tanrıların Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Tanrıların Öyküsü kitap alıntılarını, Tanrıların Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlginç
Döllenmeyle doğum arasındaki dokuz aylık süre nedeniyle yeni bir yaratığın dünyaya gelişinde erkeğin rolünü kavrayamayan ilkel insan, yaratıcılığı kadına vermekteydi doğrudan doğruya. Çünkü dokuz ay süresince karnı durmadan büyüyen ve ardından da bir yeni canlıya yaşam veren kadındır.
Sayfa 23 - Say yayınları
Kibele ile Attis
Kybele'nin en ünlü öyküsü, onun Attis'le olan aşkıdır. Çok güzel bir delikanlıdır Attis. Kybele, kendi tapınağının bakımını bu güzel Phrygialıya emanet etmiştir. Ama bir de koşulu vardır: Attis tanrıçaya verdiği bakir kalma sözünden dönmeyecektir. Ne var ki bir ölümlüye sevdalanır güzel delikanlı ve ça­buk unutur verdiği sözü. Düğün töreni sırasında tanrıça Kybele de gelerek konuklar arasına karışır. Tanrıçayı gören Attis verdiği sözü hatırlar ve derin bir vicdan azabı ya da bu­nalım sonucu erkeklik organını keser. Attis'in toprağa akan kanlarından menekşeler biter. Delikanlı bununla da yetin­mez; tam kendini asacaktır ki eski sevgilisine acıyan tanrıça onu bir çam ağacına dönüştürür. Çam kozalağı Attis'in sim­gesiymiş.
Reklam
Yazgımız..
Koca bir kayayı yüksek bir tepenin doruğuna çıkarmaktı çarpıldığı ceza. Uflaya puflaya, kan ter içinde ite kaka çıkarı­yordu da onu nitekim. Ama tam doruğa oturtacağı sırada ka­ya paldır küldür yuvarlanıyordu aşağı ve Sisyphos bir kez daha başlıyordu yeniden, bu hiç bitmeyecek görevine.
Sayfa 174Kitabı okudu
Sevdiğim bağlantılar-öyküler
İmparator Tiberius döneminde bir gemi Ege denizinde yol almaktaymış. Geminin Thamus adında bir dümencisi varmış. Bir akşam rüzgar kesilivermiş birden. Gemideki yol­cular içki içip eğlenirlerken adalardan "Thamus Thamus!" diye dümencinin adını çağıran bir ses yükselmiş. Ses üçüncü kez gelince Thamus da yanıt vermiş. Ses o zaman gemi belir­li bir noktaya varınca dümencinin "Yüce Pan öldü!" diye bağırmasını buyurmuş. Gemideki herkes korku ve dehşetten donakalmış. Thamus'un bu buyruğa uyup uymaması gerek­tiğini tartışmışlar. Thamus o söylenen yere gelindiğinde rüz­gar esiyorsa geçip gitmeyi ama kesilirse buyruğa uymayı ka­rarlaştırmış. Oraya varınca kesilivermiş rüzgar; Thamus da, "Yüce Pan öldü!" diye gırtlağının var gücüyle bağırmış. Su­sar susmaz da sanki bir alay kişi bu haberi almış da çok ke­derlenmiş gibi her yandan iniltiler ve ağlamalar yükselmiş. Gemideki herkes de tanık olmuş bu olaya. Haber çok geçmeden Roma'da da yayılmış, İmparator Ti­berius, Thamus'u bizzat görmek istemiş ve ona sorguya çekmiş. Bilginleri toplayarak bu Yüce Pan'ın kim olduğunu sor­muş. Bilginler de onun Hermes'le Penelope'nin oğlu olduğunu söylemişler. Bu olay sonraları, Hıristiyanlığın doğmasıyla eski inanç­ların öldüğü biçiminde yorumlanmış
Topraktan yoğrulma, yaşam ruhu üflenmesi
Titan Iape­tos'un oğlu Prometheus yağmur suyuyla toprağı karıştırarak tanrı suretinde insanı yaratır. Başka anlatımlara göre, Minerva (Athena), Promethe­us'un bu yapıtının güzelliğine hayran olarak bu ruhsuz göv­deye yaşam soluğu üflemiş (...) Zeus öfkesini Prometheus'un kolladığı insana yöneltir bu kez. Demirci tanrı Hephaistos'a, bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Athena bu kadına el iş­lerini öğretir, Aphrodite arzularla doldurur onun yüreğini, Hermes de yalan dolanlarla donatır içini. Bu da insanın ikin­ci yaratılışıdır.
Atinalılar, Marathon savaşında Pan'ın Persler üzerinde korku estirdiği­ne ve zafere onun sayesinde ulaştıklarına inanıyorlardı.
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.