16. Yüzyılda Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdığı Dualar

Tanrım Bizi Türklerden Koru

Leyla Coşan

Tanrım Bizi Türklerden Koru Quotes

You can find Tanrım Bizi Türklerden Koru quotes, Tanrım Bizi Türklerden Koru book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
türklere karşı yazılan çocuk dualarında bir diğer amaç hakkındadır.
Dualar çocuklara yetişkinler tarafından okunduğuna ve öğretildiğine göre, söz konusu eleştiriler en çok onlara, günahlarına ve Tanrı’yı kızdıracak yaşam biçimlerine yöneliktir. Böylece bu tarz çocuk dualarında ebeveynler, daha genel bir ifadeyle yetişkinler sorumsuz davranış ve yaşamlarından dolayı çocuklarının ilerde muhtemel olarak yaşayacakları acılardan sorumlu tutulurlar. Burada manipulatif ve provokatif bir yaklaşım söz konusudur. Bu duaları duyan ya da öğrenen çocuklar ayrıca ebeveynlerine hesap sorabilecekler ve neden Tanrı’nın isteği doğrultusunda yaşamlarını sürdürmediklerini merak edebileceklerdir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Türkleri hedef alan dualarda, işlenen konular arasında öncelikle Türklerin tahribatından, zulümlerinden, esir Hristiyanların bulundukları içler acısı durumdan bahsedilmektedir. Türklerin tüm bunları yapabilmesinin nedeni ise, Hristiyanların işlemiş olduğu günahlarla açıklanmaktadır. Duaların sonunda ise Türklerden kurtulmanın tek yolunun tövbe ve dua etmek olduğu vurgulanmaktır.
Reklam
Örneğin Osmanlı hükümdarlığı altında yaşayan Hristiyanlar öncesinde olduğu gibi domuz yetiştirebilmekte ve yiyebilmekte, üzüm yetiştirip şarap içebilmektedirler. Osmanlı hükümeti bu konuyla, Müslümanlar rahatsız olmadığı müddetçe, ilgilenmemektedir.
Sayfa 258Kitabı okudu
Türklerin başarılı oluşları
Erasmus yazılarında Hristiyan dünyasına birlik-beraberlik çağrılarında bulunur. Türklerin başarılı oluşlarını Hristiyanların kendi içlerinde kavgalı oluşlarına ve birlik-beraberlik oluşturamamalarına bağlamaktadır. Ona göre, Türkler Hristiyanların bu kavgalardan dolayı cesaretlenmektedir.
1579-1597 yılları arasında Bavyera Dükü olan V. Wilhelm’in talimatnamesidir
Bir sayfadan oluşan metin, 12 Kasım 1593 yılında Münih’te basılmıştır. Dük, ezelî düşman olan Türk’ün, birçok kaleyi ve bölgeyi ele geçirdiğini ve oralardaki Hristiyanları öldürdüğünü ya da esarete götürdüğünü belirttikten sonra, zor durumlardaki Hristiyanları düşünerek, insanların evde, sokakta, ya da düğünlerde dans, müzik, ıslık çalma gibi her türlü dünyevi zevkten, uzak durmalarını emreder. Talimatnamede buna uymayanlara para veya hapis cezası verileceği vurgulanır. Ayrıca öğlen saat 12.00’de manastır, şehir, pazar yerleri ve köylerde Türk çanlarının çalınması ve insanların kiliseye giderek dua etmesi emri verilir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Tanrı’ın huzurunda, O’na iletilen dileklerdir. Tanrı, Luther’e göre insanların sıkıntılı anlarında sığınabileceği bir güçtür.
Reklam
Avrupa'da Türk İmgesi
“Ezelî düşman, yani doğuştan düşman olanı, düşman kabul etmek için herhangi bir düşmanca eyleme gerek duyulmaz. Birinin Türk olması Hristiyanların düşmanı olabilmesi için yeterlidir”
Hristiyanlığın gerçek düşmanlarının Papa ve Türkler olduğunu, ayrıca Papa’nın Türklerden daha “zalim” ve daha “kötü” olduğunu sıkça dile getiren Luther bu söylemleri ile Protestanlığı yayma amacını güder.
Hristiyan dünyası hem Tanrı’nın, hem de insanların düşmanı olarak kabul edilen ve büyük bir şiddetle hem karadan hem denizden, hem ateş hem de kılıç ile saldıran ve Tanrı’ya hakaret eden Türk düşmanından Tanrı tarafından korunmalıdır. Bu isteğin akabinde kendilerini kuzu olarak nitelendiren Hristiyanlar, kurt olarak adlandırılan Türklerin eline teslim edilmemeleri için Tanrı’ya yakarırlar. Ondan, öksüz olan kullarını böylesine “zalim bir düşmandan” ve Hristiyanlığın tüm düşmanlardan koruması ve himayesi altına alması istenir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Luther’in çocuklara verdiği öneme daha öncesinde değinilmişti. O aynı önemi Türklere Karşı Duaya Çağrı adlı metninde Hristiyan kadınlarına da vermekte ve evli kadınların esir düşmeleri halinde ne yapmaları gereği konusunda tavsiylerde bulunmaktadır. Buna göre Türkler tarafından esir alınan, Türkiye’de yaşamak zorunda kalan ve Türk erkekleriyle aynı sofrayı hatta yatağı paylaşmak mecburiyetinde olan kadınlar sabırlı olmak zorundadırlar. Çektikleri acılardan dolayı ümitsizliğe kapılmamalarını tavsiye eden Luther, düşmanın bedenlere zarar verebileceğini, ancak yürekte var olan inanca dokunamayacağını vurgular. Diğer bir deyişle esir düşen bedenlerdir, inanç değil. İlginç olan Luther’in esaretteki kadınlara bir anlamda boyun eğmelerini tavsiye etmesidir. Bu da aslında göstermektedir ki esir alınan kadın ya da çocukların düşmandan kurtulma ihtimalinin yok sayılmasıdır.
Sayfa 171Kitabı okudu
160 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.