Tanrının Alfabesi 2
Mehmet MirioğluSözler ve Alıntılar
Evrimde her canlı bir ara türdür, hiçbir tür tam ve tamamlanmış değildir.
Sayfa 247 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bir eleştiriyi, bir görüşü veya herhangi bir fikri başkası için geçerli olarak görüp kendiniz için geçersizliğini savunursanız ve üste çıkarak, ''ben hariç'' derseniz, mazeret safsatasına düşmüş olursunuz.
Sayfa 29 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Evrendeki fizik kuralları özel olarak yaşam için tasarlanmamıştır; Evren yaşamı oluşturmaya uyumlu olduğu için canlılık oluşmuştur. Bu ikisi arasındaki ayrım yapılmalıdır.
Sayfa 304 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bilimsel yöntemde doğrulamanın değil yanlışlamanın temel ilke olduğunu hatırlayın.
Sayfa 241 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
-O doğa yasalarını oluşturan ne?
-Bilmiyorum, ne?
-Tabii ki Tanrı…
-Hmmm, peki Tanrıyı kim yarattı?
-O yaratılmamıştır.
-Madem Tanrının yaratılmadığını düşünüyorsun doğa yasalarını yaratan birisini neden arıyorsun ki?
''Yaratılmayan şey Evren midir yoksa Tanrı mı?'' karşında bende size; düşünen, karmaşık bir öze sahip, üstün, hatta her şeyden daha üstün, her şeyi bilen, merhamet sahibi, kişisel bir şeyin sonsuzdan beri var olmasının mantıksızlığını anlatmaya çalışıyorum. Siz bana, ''doğa yasalarını kim yarattı?''diye sorduğunuz zaman, doğa yasalarının hep var olduğuna kimse tarafından yaratılmadığına, doğa yasalarını kim yarattı demenin daha güçlü bir sorun doğuracağına dikkat çekiyorum. Eğer Tanrı yaratılmamış diyorsanız veya '' Tanrıyı kim yarattı?'' sorusu anlamsız diyorsanız ben de aynı şekilde ''doğa yasalarını kim yarattı sorusu anlamsızdır.'' diyorum. Üstelik doğa yasaları Tanrıdan çok daha basittir, be sebeple sonsuzdan beri var olan şeylerin doğa yasaları olması daha mantıklıdır.
Sayfa 37 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bize evrenin nasıl oluştuğu sorulduğunda verdiğimiz cevabın Tanrı olması aslında içselleştirdiğimiz bilgi yoksunluğunun dışa vurumudur. İnsanların çoğu ''bilmiyorum'' demez; bildiğine inanır. Evren nasıl oluştu sorusuna ''Tanrı yarattı'' demek psikolojik bir savunmadır. Aslında yaptığımız tek şey bilmiyorum dememek için Tanrı savunusuna sığınmaktır. ''Tanrı yaptı'' demek herhangi bir yanıt değildir, ''bilmiyorum'' sözünün ilahlaştırılmasıdır. ''Tanrı Yaptı'' demekle hiçbir şeyin bilindiği yokken biliyormuş havası verilir. ''Bilmiyorum'' demeye eşdeğer olan Tanrı cevabının insanları bu kadar tatmin etmesinin en şaşırtıcı tarafı bir yana bu cevabın asıl sebebi her nedense insanın egosunun ''bilmiyorum'' demek istememesidir.
Sayfa 41 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Doğal seçilim bize gösteriyor ki ne su balık için, ne çöl kaktüs için, ne de toprak bitki için tasarlanmıştır. Aksine bu canlılar o ortama uyum sağlayacak şekilde evrim geçirmiştir. Güneş, fotosentez yapan bitkiler için özel olarak tasarlanmamıştır; fotosentez yapan bitkiler, ortamda güneş ışını olduğu için güneş ışınlarını kullanmaya yönelik evrimleşmişlerdir. Yiyecek besinleri insanların diline ve midesine uygun olarak tasarlanmamıştır; canlılar arasında var olan besinleri sindirebilecek sisteme sahip olan canlılar doğal seçilim tarafından korunmuştur. Canlıların doğayla uyumu herhangi bir tasarımcıyı kanıtlamaz, bu uyumun sebebi canlılar arasında doğaya uyumlu olanların korunmasıdır. Doğa ile canlılar arasındaki uyumdan ihtişam duymak, doğal seçilimin sildiği onlarca türü görmezden gelinceye kadar rasyonel olabilir. Bir nevi okyanusun dibindeki kapaksız şişeleri görene kadar…Canlılardaki karmaşıklığın sebebi de doğal bizatihi seçilimin kendisidir. Şu an gördüğümüz her canlı, bütün karmaşıklığı ile beraber özünde basit bir canlının nesillerinden gelir. Zira evrim kuramı, görece basit yapılı varlıkların karmaşıklığa doğru ilerlemesini gayet rasyonel ve bilimsel şekilde açıklığa kavuşturur.
Sayfa 171 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu