Doyamadığımız her şeyin bir sonu varmış, diyerek olayı Murat Davman’a bağlayayım da birtakım hurafeler ile uğraşmayalım sonra. :))))))
Romanya dönüşü yani Casuslar Savaşı kitabının sonrasında patron artık Murat’a izin vermiş ve Avrupa gezisine yollamıştır. Bu gezinin başı da İsveç’tir. Tam akşam otele dönecekken bir kaza olur ve Murat’a çok benzeyen biri ölür, kazayı yapan araç da kaçmıştır. Otele döndüğünde de yanlış parola ve yanlış kişiyle tanışmıştır çapkınlığı sağ olsun. O artık Fransız çapkın Arkeolog Marsel Duvivier’dir. Her şey de bir kadından aldığı zarf ile başlar. O kadın yani Kleo ise Murat’ın bulduğu odada öldürülmüştür. İşte hikayemiz ve maceramız böyle başlar.
Muhteşem bir macera ve tadı damağımızda Murat Davman serisinin sonu. Bir sona yakışacak en mükemmel yazıydı diyebilirim. Üzerinden uzun zaman geçmiş olsa bile bize ait en iyi polisiye serisi olduğunu söyleyebilirim. Okumayı düşünürseniz, sizler de bunun kararını rahatlıkla vereceksiniz zannımca. Bol keyifli okumalar, mutlu günler dilerim..