Ne günah varsa hepsini işledim.... hepsini ekleyin... Korktuğum için gelmedim buraya, inanın yalnızca Tanrı'ya yakın olmak istiyorum, yemin ederim ki...
Giyim kuşam zarifliğine değer vermekle beraber, hemcinslerimin üzerindeki elbiselerin dikimindeki kusursuzluk derecesine hiç aldırış etmem çok kere.
Ama bir akşam, Milano’da özel bir toplantıda tanıştığım kırk yaşlarında görünen bir adam, sırtındaki elbisenin pürüzsüzlüğü ve kesilişindeki mutlak güzellikle gerçekten göz alıyordu.
Bilmiyorum
Yükselmek ne kadar çetindir, hayatın en güzel demleridir yükselmek. Fakat zirveye ulaşır ulaşmaz düşüverir insan hemen, gençlikteki hareket noktasına geri dönmek için bir an yetiverir. Ve insanoğulları bunu hiç düşünmediklerinden, gafil avlanırlar, gözyaşları dökerler, Tanrıya dua ederler, tekrar yükselmek için tüketirler kendilerini.
Çöküş derece derece de olsa, üzerinde düşünmeye bol bol vakit de kalsa, daima pek geç, okkanın altına gittiğimiz zaman farkına varırız bunun. Ve düşen -böyledir kanunu bu işin- bir metrecik de olsa alçalan, bir daha doğrultamaz belini.