Hep elele tutuşarak susacağız, çünkü ruhlar konuşacak sözcüksüz olarak. Ama sen- şimdi ansıyorum- bana hiç anlamsız, aptalca ama önemli şeyler söylemedin. Demek ki, ne sözünü ettiğim pazarı sevebilirsin, ne ruhun sessizce benim ruhumla konuşmayı bilir, ne saati geldiğinde kentin büyüleyiciliğini anlarsın ne de kuzeyden inen umudu.