İslam Üzerine Düşünceler

Tanrı'yı Hatırlamak

Gai Eaton

Featured Tanrı'yı Hatırlamak Posts

You can find Featured Tanrı'yı Hatırlamak books, featured Tanrı'yı Hatırlamak quotes and quotes, featured Tanrı'yı Hatırlamak authors, featured Tanrı'yı Hatırlamak reviews and reviews on 1000Kitap.
Bütün yalancı tanrılar içinde en baskın olanı ise insan egosu dediğimiz şey, yani kendisini yaratıcısından bağımsız kabul eden ve kendi kendisinin efendisi gibi hareket eden benliktir. Bu benliğin, rehber edinmeyi reddettiğinde verdiği emirler, Kur'ân'da "hevâ ve heves" olarak isimlendirilir ki Arapçada rüzgâr manasına gelen “hevâ" kelimesiyle aynı kökten gelmektedir. Bu noktada Kur'ân, "hevâ ve hevesini tanrı edinen kişi" yi, kuşların kaçırdığı veya rüzgârın aniden alıp uzağa götürdüğü şeye benzetir.
Reklam
Etik denilen şey, insanların şu anda ne hissettiklerine göre şekillenen bir sistemdir. Halbuki insanların duyguları devamlı olarak değişmektedir. Bundan birkaç yıl önce tasavvur bile edielmeyen bir şey bugün herkes tarafından kabul görebilmekte; bugün insanların tiksinerek baktığı şeylerse bir süre sonra kabul görmeye başlayabilecek. Dine dayanan ahlak, revaçta olan fikirlere göre degismeyen birtakım sınırlar koyar. Etik felsefesi ise neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verecek kriterlere sahip olamadığı için, revaçta olan fikirler tarafından yönetilir.
Kur'ân bize, "herkesin yöneldiği bir hedefi" olduğunu hatırlatıyor. Eğer modern Batı medeniyetinin bir hedefi varsa bu ancak "çoğunluğun azami mutluluğu" olabilir. Hâlbuki insan duygularının akıl ve mantıkla hiçbir ilgisi yoktur. Asla mutlu olmamaları beklenen şartlarda yaşayanlar genellikle hâllerinden memnunken, mutlu olmak için en fazla sebebi olan insanlar hayatta en mutsuz olanlardır. Amerikan rüyasının temel prensibi olan "mutluluğu yakalama arzusu" iyi bir ideal gibi görünebilir. Fakat ne yazık ki bu cılız irade tüm hedefleri ıskalamaktadır.
Büyük Sahra'da yaşayan Tuaregler hâlâ kendilerini, kendi dillerinde "Hür Adamlar" manasına gelen D'Amazighem şeklinde isimlendirirler. Şehir ile çöl arasındaki denge ve şehirlerin yıkılıp yerle bir olduğu, çöllerinse dünya var oldukça durduğu bilinci, İslam tarihi içerisinde sürekli olarak işlene gelmiş konulardandır. Yerleşik ve kapalı düzene sahip olan hiçbir şey süreklilik arz etmez; bu vasıf yalnızca "açık" olana aittir.
Şimdilerde sanatçıların yaptığı şey, bir heykeltıraşın, bir güzellik abidesi yaratmak adına elindeki şekilsiz taşı yonttuğu gibi ruhundaki karanlık ve karmaşık unsurları çıkarıp atmak yerine, içindeki karanlık noktaları ortaya koymasından ibaret.
Reklam
355 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.