Diyalektik ve Tarihsel Materyalist Bir Bakış ; 1839-1950
Tanzimat'tan Bugüne Türkiye'nin Özgeçmişi
Vasfi Nadir TekinSözler ve Alıntılar
Sosyalizm aynı zamanda insan doğasının bir gereğidir. Sosyalizm kalb-i insanda mevcut bir haslettir insanları kibir ve gurura tahakküm ve saltanata sevk eden bütün esbab arizidir.
Burjuvazi ne zaman aldatsa bizi böyle haykırır "hav hav hak tü"
Fransız burjuvazisinin feodalizmi yıkması, İngiltere'deki kadar kolay olmadı. Bu nedenle Fransızlar, bu mücadeleyi ve kazanımları, tüm insanlığa mal etti; devrim anayasasına "insan hakları bildirisi" adını verdi. Fransız burjuvazisi bu beylik bildirileri yayımladı ama bizzat kendisi buna uymadı. Feodalizme karşı başarı sağladıktan, kendini sağlama aldıktan sonra, feodalizmi yıkmak için ittifak yapmış olduğu işçi sınıfını sömürmeye devam etti.
Mustafa Kemal'in, Lenin'e yazdığı mektuptan
Sayın Başkan
Rus Bolşevikleriyle bütün çalışmalarımızı ve askerî harekâtımızı birleştirme zorunluluğunu kabul etmekteyiz. Bolşeviklerin emperyalist hükümetlere karşı savaşmak ve bütün mazlum ulusların emperyalistlerinin hegemonyasindan kurtarmayı amaç edinmiş olduklarına inanıyoruz.
Türkiye'deki laiklik, dinin, geleneksel inancın, devlet ve aydınlar eliyle piyasanın gereksinimlerine göre yeniden biçimlendirildiği, bir başka deyişle kapitalist üretim biçimiyle uyumlu hale getirilmeye çalışıldığı bir yeniden yapılandırma süreci olarak ortaya çıkmıştır.
DP, muhalefete yaptığı baskıları antikomünizm silahıyla sürdürüyordu. Tüm ülke çapında komünist avı yapılıyordu. 13 Ocak 1951'den itibaren onar, yirmiser hatta ellişerlik gruplar halinde tutuklanıyordu.
Koskoca imparatorluk, topraklarından elde edilecek vergiyi peşin aldı, yoktan var eden yoksul ve küçük köylüyü mültezimlerin insafına bıraktı. Mültezimler, vergileri keyfi şekilde arttiriyor, itiraz edenlere her türlü baskıyı yapıyordu. Zamanla mülteziınlikle palazlanan yeni bir toplumsal sınıf oluştu. Yoksul ve küçük köylü, bu sınıfın elinden çok çekti, geçimini sağlayamaz oldu, toprağını terk etmek zorunda kaldı, "çiftbozan" olmakla suçlandı. Resmi tarih kitaplarında, çapulcuların isyanı diye adlandırılan "Celali İsyanlan'nın" kaynağı, neredeyse köylülerin yaşam hakkını ellerinden alan bu düzen değişikliğiydi ve bu isyanlar, bütün toplumsal kesimleri kapsadı. O günlere kadar, imparatorluğun giderlerinin yaklaşık yansını karşılayan köylü, imparatorluğun yükünün tamamını karşılamak zorunda bırakıldı.
Sayfa 15
Kadınların ortaklığı tümüyle burjuva toplumuna ait bir ilişkidir ve bugün eksiksiz biçimde fuhuş ile gerçeklesmektedir. Ama fuhuşun kökleri özel mülkiyettedir.