Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Taras Bulba
Nikolay GogolTaras Bulba Yorumları ve İncelemeleri
Taras Bulba yorumları ve incelemelerini, Taras Bulba kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Taras Bulba puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.710 üzerinden
·
Puan vermedi
Sen nasıl bir kitaptın Taras Bulba, sen nasıl bir karakterdin Taras ve sen nasıl bir yazardın Gogol?
Gogol'ün toplum eleştirisinden zarar görmeye başlayıp kabuğuna çekildiği bir dönemde kendi öz kültürüne döndüğü bu eserini ilk başta sevmemeniz çok olası, hatta savaşı anlamsız bulan insanlardansanız muhtemelen bu kitabı savaş çığırtkanlığı
Çocukluk günlerine de, oyunlara da elveda, her şeye, her şeye elveda!”
.
#gogol kitaplarını okuyanlar bilir. Onun bürokrasi temalı, iğneleyici, alaycı üslubu kitaplarında öne çıkar. Palto favorimdir
.
Bu kitap çok başka...
Büyük üstatların kitaplarını okurken gözümün önünde kitabın sahnesinin canlanması betimlemelerin gerçekliğinden ileri gelmekte diye düşünüyorum Tıpkı bu romanda olduğu gibi. Tüm kitap gözünüzün önünde akıp gidiyor durmaksızın.
.
Kazakların 15. yüzyıl yaşamlarına dokunuş, din kavramı ve mezhep çatışmaları, sosyal yaşam, farklı dinlere bakış, örf-adetler, savaş, ihanet, aşk temalarının işlendiği bu epik kitabı okumuyor yaşıyorsunuz
.
Cesur savaşçı Taras Bulba ilkeleri için yaşıyor ve bu uğurda eşini ve çocuklarını dahi harcamayı göze alabiliyor.
O’na göre Kazakların esas görevi dinlerini ve ülkesini korumak ve Kazaklar için asıl eğitim er meydanında olmalı.
.
Bana göre,
.
“Birisi barışı başlatmalı.
Tıpkı savaşı başlattığı gibi.”
.
Zweig’a katılıyorum özetle
Nikolay Gogol’ün ünlü Taras Bulba’sı. Gogol atalarına yaptığı bu güzellemeyi senelerce milyonlarca kişiye okutmaya ant içmiş sanırım. Nitekim tanıştığıma memnun olduğum, kısa sürede okunup bitirilebilecek, akıcı bir kitap.
Konu olarak kısaca bahsedecek olursak, Kazakların Polonya halkı Leh’lerle olan savaşını, bu savaş üzerinden de Kazak halkını bir hayli ayrıntılı bir şekilde ve övgü dolu satırlarla anlatmış yazar. Barbar, savaşçı ve güçlü Kazakların adeti gereği her erkeğin ömründe an az bir kez savaşması gerekmektedir.
Kazakların en ünlü, en cesur komutanlarından Taras Bulba, henüz bluğ çağını yaşayan oğullarının cesaretini, gücünü, savaşçılığını test etmek için Kazak halkını Leh’lere karşı savaş açmaya ikna etmiştir. Oğullarının ikisi de cesur, güçlü, çok iyi savaşçılardır fakat bir erkeğin kalbini güzel bir kadın çalmışsa, orada olacak olan şeyler çok farklı şekilde gerçekleşebilir.
Savaş esnasında yaşananlara bakılacak olursa, yani kadınlara tecavüzler, hamile kadınların karınlarını bıçaklarıyla deşerek bebeklerini mızraklarının ucunda gezdirmeleri en itici kısımlardandı. (Bir de Türklere barbar derler!)
Genel olarak okunası, akıcı bir kitap. Meraklılarına tavsiyedir.
Ukrayna'da yaşayan Kozak halkının kültürel yapısını ve davranışlarını,onların nasıl savaşçılar olduğunu başarılı bir şekilde okuyucuya sunmuş yazar.Diğer yandan aynı bölgede yaşayan Tatarların,Lehlerin ve bütün Avrupa'da bir takım ayrımcılıklara ve ön yargılara maruz kalan Yahudilerin o dönem için toplumda nasıl bir role sahip olduğunu çok iyi öğrenebiliyoruz.Tarihle ilgilenen,özellikle Rus tarihi ve kültürü ile ilgilenen arkadaşların incelemesini tavsiye ederim.
"Haksızlığın, saygısızlığın, kalleşliğin olmadığı; fabrika bacaları ve araba egzozlarından çıkan dumanların çocukları zehirlemediği, insanların betona tapmadığı, menfaatleri uğruna kimsenin birbirinin kuyusunu kazmadığı bir yerde yaşamalıydım. İnsan doğup insanlıktan utanacağıma belki de bir kuş olup göklerde uçmalıydım. Mesela... Bir serçe olmalıydım! O zaman da insanların çiğneyip sokağa tükürdüğü sakızı yem zannedip yemeye çalışırken ağzıma yapıştırır, ölürdüm. İnsanlar yine huzur vermezlerdi. Ya da bir yol bulup, alıp başımı gitmeliydim ta eski zamanlara. Atımı doludizgin sürüp, uçsuz bucaksız bozkırlarda dolaşmalıydım."
Şehir hayatı beni çok bunalttığında böyle şeyler düşünürüm hep. Tuhaf ama öyle işte. Karmaşanın, telaşın, kirliliğin bitmediği şehirlerde, gönlüm ovaların, engin dağların sadeliğini, güzelliğini arzular. Bende var olan bu duygulara Gogol'un müthiş tasvirleri de eklenince büyük bir coşkuyla ve keyifle okudum kitabı.
Bir an olsun beni şehrin gürültüsünden, ışıklarından uzaklaştırdığın, gündüzleri at koşturduğum bozkırın gecelerinde parlak yıldızları izlettirdiğin için teşekkürler Gogol.
1000kitap he zamanki işgüzarlığıyla olan biteni sildi yine. Tekrar - ama daha kısa- yazmayı bir görev addettim ben de. Bilgisayarda yazsaydım mutlu mutlu devam edecektim belki.Ama yapacak bir şey yok. Gogol Dostoyevski'nin "Hepimiz o paltodan çıktık'ından çok daha önce tanıdığım bir yazardı benim. 30 yıl kadar önce yatak başı lambamdan okuduğum kitapla ilgili hatırladığım fazla bir şey yok. Keyifli-tarihi-bir anlatıydı sadece. Tabii milliyet/tercüman çocuk dergileriyle şekillenmiş bir çocukluğa sahipseniz "hoşunuza gideni okumanızdır moda" en mantıklı söylem oluyor hep. Tabii modernizm/postmodernizm batağına henüz düşmemişken her şeyi beğenmek daha kolay. Ama yukarıdaki kritik kelime - keyif- gerçekten de anlatıyor bir şekilde kitabı. Diğer önemli eserleri (Palto /Burun/Ölü Canlar) 'ı da dahil edersek okumasında fayda olan, yo öyle baskı yapar gibi konuşmayayım, okunsa bir zarar olmayacak isimlerdendir Gogol. Gorki mesela, uzaktan bakan birinin bir fark göremeyeceği başka bir Rus yazarı, sıkar beni çoğunlukla. Ama Gogol, o olanca eski zaman insanı kişiliğiyle okumayı hak ediyor bir şekilde. Tüm Gorki fanatiklerinden (genelde fanatik oluyorlar, evet) özür dileyerek iyi okumalar diliyorum herkese bu ismi kulağa hoş gelen kitabı.
#spoiler#
Taras Bulba bir dönem hikayesi ..yerinde duramayan kazak ların lehlere karsi savaşına şahit oluyoruz ..kazaklar oğullarını savaşta kahraman olsun diye yetistiriyorlarmis bunu anladim :) ama şunu bilememisler ki "aşk savaştan da kahramanlık destanlarından da kuvvetli bir fırtına "
Gogol tam bir halk gözlemcisi ,kelimeleri halk ağzıyla yazıyor ve zaman zaman gulumsetiyor :)kitabın 1966 basımını okudum 228 sayfaydi ve en büyük sürprizi "Bir mayıs gecesi "nin de aynı cilt içinde olmasıydı :) kısaca bir taşla iki Gogol hikayesi vurdum ...
Iyi okumalar .
Milliyetçilik ve Ölüm
Aşk, savaş, ihanet, fedakarlık, milliyetçilik ve insanlık. Gogol ve yine güzel bir eser. Kazakların Rus hakimiyetindeki büyük önemini göz önüne seren bir eser. Milliyetçilik duygularıyla yanıp tutuşan bir Kazak baba ve komutan. Aşkı için milletine ihanet edip ölen bir oğul ve milleti için savaşırken ölen diğer oğul. İkisinin arasındaki farkı belirleyen ise milliyetçilik!!
Oysa ölüm her milliyet için aynı son değil mi?
140 syf.
8/10 puan verdi
Bir babanın, bir komutanın hayatı Taras Bulba Kazaklarin örf adet ve geleneklerine bağla cesur, yiğit bir savaşcı olduğu anlatıldığı kadar kazak toplumunda tanındığı gibi oğullarınında ayni hürmete laik olmasını sağlamak için onları savaş meydanında kanitlamalarini sağlamak adına oluşturmaya çalıştığı Savaş meydanini anlatılmış bulacaksiniz. Rusyanın nasil bu kadar büyük bir coğrafyaya yayılmasında kazaklarin ne derece katkı sağladığını anlatmaktadır. Ayrıca Kitapta aşırı derecede Milliyetçilik vurgunusunun aşılandığını hissettim.
