Tarih Aynasında Ziya Gökalp

Vehbi Vakkasoğlu

Tarih Aynasında Ziya Gökalp Gönderileri

Tarih Aynasında Ziya Gökalp kitaplarını, Tarih Aynasında Ziya Gökalp sözleri ve alıntılarını, Tarih Aynasında Ziya Gökalp yazarlarını, Tarih Aynasında Ziya Gökalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ziya Gökalp, Yahya Kemal'le olan sohbetlerinden birinde Harabisin harabati değilsin Gözün mazidedir, ati değilsin şeklinde bir tarizde bulunur. Yahya Kemal'in, bu tarize hemen verdiği cevap şöyledir: Ne harabi, ne harabatiyim Kökü mazide olan atiyim Böylece geleceğe uzanmak isteyenlerin maziye kök salmaları gerektiğini anlatmış ve Osmanlıyı hakir görmek isteyen Ziya Gökalp'e tam şairce cevap vermiş olur.
Ama Durkheim'a göre ahlâk da içtimaî bir vakıadır ve öyle olduğu içki de her an değişmektedir. Değişen zamanın değisen bir ahlâkı mı idi bu acı sürpriz de?
Reklam
"Sosyoloji bir ithal meta... Tarifi, manası, muhtevası mechul.. Sıkıcı bir yalanlar mecmuası... Belli bir çağın ve belli bir medeniyetin müdafaa vasıtası olan bu SAHTE DİSİPLİN'in Türk insanıyla münasebeti ne? Cemil Meriç
Bir meçhulün sevdası nereden girmişti o devir aydınının kalbine? Bunu araştırmak bile lüzumsuz görülüyordu o günlerde. Çünkü “Avrupa üflüyor, biz de burada oynuyorduk."
Tasavvuf düşüncenin verdiği alışkanlıkla, "hakikat i kübra" dediğim beni tatmin edecek hakikati bulabilseydim hiçbir derdim kalmayacaktı. O sırada Dr. Abdullah Cevdet, Diyarbakır'a geldi. Kısa zamanda doktorun dinsizliği Diyarbakırda yayıldığı için, amcam onunla sıkı fiki görüşmemi istemedi. Buna rağmen bu doktordan bir şeyler öğrenmeye çalışır dururdum. Bir gün bana doktor, Allah'ın İnkârı adlı bir kitap verdi. Onu okuyunca büsbütün sarsıldım. Kalbimdeki bütün inançların boşaldığını hissediyordum. Yine uykusuz kaldığım bir günde, arkadașinin birinin verdiği silahı çektim. Kurşun alnımın kemiğine saplandı.
İşte Ziya Gökalp, bu imansız cereyanın tesirini ruhunda duyar duymaz kendisiyle, inancıyla, muhitiyle ve hatta hayatıyla tezada düştü. Yaşamak manasızlaştı onun için. Bunu kendisi de daha sonra şöyle ifade edecektir: "Zaman geçtikçe ümitlerim sönüyor, hayatın ruhî değeri gözümden düşüyordu. Bu durum öyle bir biçim aldı ki artık hayvan gibi yalnız yemek içmek için yaşamaktansa ölümü üstün tutmak düşüncesini benimsemek zorunda kaldım. Bu sebeple kendimi öldürmek istedim."