About Tarih Felsefesi

Tarih Felsefesi subject, statistics, prices and more here.

About

"Felsefenin (Tarihe) getirdiği biricik düşünce Usun dünyaya egemen olduğu, öyleyse Dünya Tarihinde de ussal olanın ilerlemekte olduğu biçimindeki yalın Us düşüncesidir. Bu kanı ve içgörü genel olarak Tarih açısından bir varsayımdır', ama Felsefenin kendisinde bir varsayım delildir. Kurtul bilgi yoluyla onda Usun Tö'ze sonsuz Güç olduğu, kendi kendisinin tüm doğal ve tinsel yaşamın sonsuz Gereci ve sonsuz Biçimi olduğu tanıtlanır. Us Tözdür, yani tüm edinçselliğin varlığını ve kalıcılığını onda ve onun yoluyla bulduğu şeydir; - sonsuz Güçtür, çünkü Us yalnızca İdeale dek, yalnızca 'Gerek' noktasına dek gidebilecek denli, yalnızca edimselliğin dışında, kim bilir nerede, tikel birşey olarak kimi insanların kafalarında bulunuyor olacak denli güçsüz değildir; - sonsuz içeriktir, tüm özsellik ve gerçekliktir, ve kendisi kendi Gerecidir ki, onu işlemesi için kendi etkinliğine verir, çünkü, sonlu bir edim gibi, etkinliğinin besinini ve nesnelerini ondan kazanacağı verili bir araca, bunun dışsal bir gerecinin koşullarına gereksinmez; kendi kendisinden beslenir ve kendisi işleyeceği Gereçtir; yalnızca kendisi kendi varsayımıdır ve saltık son Erektir. Şimdi, bu İdeanın gerçek olan, bengi olan, saltık olarak güçlü olan olması, kendini dünyada sergilemesi ve onda kendi kendisinden, onur ve görkeminden başka hiçbirşeyi sergilememesi.. bu olgu Felsefede tanıtlanmış olandır ve burada böyle tanıtlanmış olarak varsayılacaktır."
Translator:
Aziz Yardımlı
Aziz Yardımlı
Estimated Reading Time: 10 hrs. 46 min.Page Number: 380Publication Date: 2006Publisher: İdea YayınlarıOriginal Title: Vorlesungen Über Die Philosophie der Geschichte
ISBN: 9789753970990Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 16.9
Erkek% 83.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich HegelYazar · 26 books
Günümüzde Almanya'nın güneybatısında yer alan Stuttgart, Württemberg'de doğan idealist Alman filozof. Etkisi, hem onu takdir edenler (Bradley, Sartre, Küng, Bauer, Stirner, Marx ) hem de acımasızca eleştirenler (Kierkegaard, Schopenhauer, Nietzsche, Heidegger, Schelling) gibi çok farklı konumlardaki insanlar üzerinde çok geniş bir yelpazede olmuştur. Felsefenin sürekli tartışılan sorunlarının fasit dairesinin dışına çıkmak için, muhtemelen felsefede ilk kez, tarih ve yapının önemli olduğunu ileri sürdü. Efendi-köle diyalektiği nin kavramsallaştırması öz farkındalık oluşması için ötekinin öneminin altını çizdi. Bir memurun oğluydu. Tübingen'de ilahiyat okuduktan sonra Bern ve Frankfurt'ta felsefe öğretmenliğine başladı. 1805'te Jena Üniversitesi'ne profesör oldu. Başlangıçta Schelling'in öznel idealizm felsefesine inanmış görünüyordu, sonradan kendine ayrı bir sistem kurup onun savunmasını yapmaya başladı. Kurduğu bu felsefe sistemini 'phanomenologie des Geistes' adındaki eserinde anlatmıştır. Bir süre Nürnberg'de kaldıktan sonra Berlin ve Heidelberg üniversitesinde profesörlük yaptı. Bu devrede yazdığı eserler arasında 'Mantık Bilimi' ve 'Felsefe Ansiklopedisi' dikkati çekti. Hegel'in kurduğu sisteme 'diyalektik mantık' denilir. Buna göre bir fikir(yani tez), karşısındaki başka bir tezle(anti-tezle) karışır, bundan yeni bir anlayış doğar ki buna sentez denilir. Hegel, Kant'ın felsefesine inanmakla beraber onun fikirlerini yetersiz buluyordu. Kant'ın aksine insanların her şeyi öğrenebileceklerine inanmıştı. Hegel'e göre dünya demek mantık demekti. İnsanlar mantığın sınırlarını çözdükleri anda beşerin sınırlarını da çözmüş olacaklardı. Hegel'e göre, biricik, canlı felsefe, çelişmelerin -daha doğrusu karşıtların- felsefesidir; çiçek, meyvanın ortaya çıkmasına yol açar, ama meyvenin ortaya çıkması için de, çiçeğin ortadan kalkması gereklidir. Demek ki üremenin gerçeği, hem çiçek hem meyva olmaktır. Ölüm hem ortadan kaldırmadır, hem yeniden doğuşu sağlayan koşuldur. Hegel ömrünün son yıllarını Berlin'de geçirdi. 1831 yazı ve sonbaharı boyunca süren kolera salgınının son kurbanlarında biri oldu. 14 Kasım'da kısa süren bir hastalıktan sonra aniden ölmüştür.