Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihi Hoşça Kal Lokantası

Şermin Yaşar

En Eski Tarihi Hoşça Kal Lokantası Sözleri ve Alıntıları

En Eski Tarihi Hoşça Kal Lokantası sözleri ve alıntılarını, en eski Tarihi Hoşça Kal Lokantası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her yerli kuşun çırptığı kadar kanat çırpıyor, yüzdükleri yerden kuşlara özenen insanları izliyorlar. "Kuşlara özenme, kuşlara özenme, kuşlara özenmeeee" diye bağırmak istiyorum. Çekip gitmeyi özgürlük sanıyorsunuz, gidenlerin arkasından kahır çekiyorlar, kuşlara özenme demek, birini yolundan çevirmek istiyorum. Öyle ki, bu gelen bir daha yalnız gelmesin....
Oda daha çok soğudu sanki telefonu kapatınca. Üstüme hırkamı aldım. Beden üşüse çaresi vardı işte, eyvah ki ruh üşüyorsa...
Reklam
Bir yayınevinde editör olarak çalışıyorum, sutyenimin içinde bir muska taşıyorum. Hergün sayfalarca yazı ve öykü okuyorum. Hiçbir öykü kütabının, Kuran-ı Kerimler içinde saklanan gazete küpürlerinden derlenen öyküler kadar gerçek ve etkileyici olmayacağına inanıyorum. Doldurduğum çayı babaanneme uzatıyorum.
Valla Zarif, yeni yaşımdan beklentim; insanların gözünün içine bakıp yalan söyleyebilmek, bulduğum bütün kuralları hiç düşünmeden çiğneyebilmek ve karımı yanağından sadece bir kere öpmek, onun istediği gibi biri olabilmek. Diğerlerini bir sonraki yıl öğreneceğim. Bunlar bu yılki hedefim.
Çocuklar geliyorlar bak. Kollarının altına kıstırdıkları ekmekten bir lokma kendi ağızlarına atıyorlar, bir lokma göle... Bazen çocuklar gelip, göle taş atıyorum diye çaktırmadan bizi nişan alıyorlar. İnsanoğlunun ruhuna kötülüğün nasıl sızdığını kuşlar bile anlamıyor. Taş kanada değdiği anda, bir acı ses yükseliyor. O sesi duyduğumda, başka bir canlının canını yaktığında insanların yüzlerinde gördüğüm o zafer izini görmemek için başımı halka halka açılan suya daldırıyorum. İnsan olsun, kuş olsun. Kanadına taş değmesin istiyorsun.
Göz göze geldiğini unutmak insana mahsus, bir kuş gördüğü yüzü asla unutmaz.
Reklam
Yaşlılar pek gelmiyor göl kenarlarına. Geldiklerinde kaçırmıyorum, onlara doğru süzülüp uzaktan izliyorum. Acıyla bakıyorlar, gülen yaşlı göremiyorsun, nasıl bir hayatsa insanoğunun yaşadığı, yaşlanınca öldüklerini sanıyorlar; oysa ölerek yaşlanıyorlar. Onlar göle baktıklarında ben onların gözlerine bakıyorum. Birini anlayabilmek için anlatmasını bekliyorlar. Oysa, anlam zaten orada. Gösteriyor kendini, keskin bir taş gibi duruyor insanın üzerinde. Anlamak için yaralanmayı göze alıp yaklaşmak, gözünün kenarındaki çizgiler arasında kendine bir yer edinmek, o çizgilerin her birinin kaç yıl, kaç acı, kaç hayal kırıklığı, kaç yitim, kaç sızı ettiğini hesaplayıp yerleşmek göz kenarına...
Keder sökücü cümleler kurup içine bas geceden kalbini."Geçti" diyebilirsin,"benim için güzel bir deneyimdi,ayrılıklar da bir tecrübe ,dilerim mutlu olur"diyebilirsin.Bir Atilla İlhan alabilirsin araya;"çünkü ayrılık da sevdaya dahil"...
Sayfa 171Kitabı okudu
Bu dünyada anası babası hayatta olmayanlar var,bir de hayatta olup da yanında olmayanlar, yanında olup umurunda olmayanlar var.Hepsi ayrı yara.Ama o son yokluk, çok büyük bir yokluktur insan hayatında,doldurulması kabil olmayan bir yokluk...
Sayfa 170Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.