Tarihimizde Garip Vakalar
Reşad Ekrem KoçuTarihimizde Garip Vakalar Gönderileri
Tarihimizde Garip Vakalar kitaplarını, Tarihimizde Garip Vakalar sözleri ve alıntılarını, Tarihimizde Garip Vakalar yazarlarını, Tarihimizde Garip Vakalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onbeşinci asırda Bursa'da Molla Rüstem ölürken 14 yaşındaki oğluna yüz yıl ömür düşünmüş ve her gününe 100 florin (altın) hesap ederek 3.600.000 altın gibi muazzam bir miras bırakmıştı. Bu mirasyedi çocuk, babasından sonra ancak yedi yıl yaşadı ve bütün paralarını yedi. Yalın ayak, perişan, kebapçı çırağı oldu ve sefalet içinde bir hamam külhanında öldü.
güzel milletim benim
Ahmet Paşa şişman bir zattı. İdamından sonra kıyafetleri çıkarıldı, Atmeydanı'na taşındı. İhtilâlci yeniçerilerden birkaç hunhar, cahil halka "insan yağı mafsal ağrı ve sızılarına devadır" diye Ahmet Paşa'nın etlerini lokma lokma doğrayarak beşer onar akçeye sattılar. Büyük şehirde de bu kadar korkunç, tüyler ürpertici devayı satın alarak kollarına, bacaklarına sürüp bağlayabilecek o kadar çok katı yürekli insan çıkmıştı ki, Paşanın iri yapılı vücudu hemen bir iskelet hâlinde kalmıştı.
İkinci Mahmut, Sadrâzam Rauf Paşa için: "O genç ve güzel başa kallavî pek güzel yakışıyor, kıyamam" diye idam fermanını vermemişti.
kafa aynı kafa
Abdülâziz zamanında, kendi kayığını beklemeyip halk arasında vapura binen Şeyhülislâm Turşucu Zade Ahmet Muhtar Efendi, "yüksek makamının şerefini koruyamadığı" için azledilmişti.
Kur'ası tersaneye düşen bedelli askerler için, para bedeli yerine mandalı bedel kabul edilmişti. Sahibinin yerine hizmet müddetini dolduran mandaların boynuzları yaldızlanır; terhis kâğıtları da sırmalı kordonlarla boynuzlarının arasına asılır, sahibine merasimle teslim edilir, kasabası / köyünde de davul zurnalı bir merasimle karşılanırdı.