İçimize öyle bir azap tohumu ekilmiş ki, kendi kafamı zın sömürgeleştirildiği yetmezmiş gibi, geçmişimizi de sö mürgeleştiriyor, atalarımızın da bizim gibi beceriksiz olduk larını, Osmanlı Devleti'nin son 350 yılının bir duraklama, gerileme ve çöküş içerisinde geçtiğini, dolayısıyla "Eh, on lar da bizden farksızmış canım!" diyerek ferahlamaya çalı şıyoruz. Oysa gerileme kavramının üzerini örttüğü o kadar büyük taraflarımız var ki, bunları şimdi elin Amerikalısı, Japon'u inceliyor ve bizim tarihçilerle tartışırken, abartmı yorum, bize Osmanlıların büyüklüğünü fazla küçümsedigimizi, kendimizi gadr ettiğimizi onlar hatırlatmak ihtiya cini duyuyor! Ne garip bir dünya!