Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak Gönderileri
Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak kitaplarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak sözleri ve alıntılarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak yazarlarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkese merhaba,Jorge Larrain’in Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak isimli eserinden bahsetmek istiyorum. Marx kapitalizmin ve sanayileşmenin oluşum sürecinde yaptığı gözlemlerle, bugünü anlamak adına da çok önemli tespitlerde bulunmuş, böylelikle de hem ekonomik hem de toplumsal analizler barındıran tarihsel materyalizm anlayışını ortaya koymuştur. Marx, tarihsel materyalizm anlayışıyla kapitalist süreci ve beraberinde gelen yabancılaşma olgusunu eleştirmiştir.
Platon, Aristotales, Hegel, Kant gibi ünlü birçok filozofun kullandığı diyalektik terimi, bu filozofların hepsi tarafından da farklı tanımlanmışlardır. Ancak tezin konusu Marksist düşünce yöntemi perspektifinde bağımlılık teorisini ele almak olduğu için daha çok Hegel ve Platon’un diyalektik anlayışını geliştirip değiştiren ve materyalizmle harmanlayarak diyalektik materyalizm adını verdiği düşünce yöntemini geliştiren Marx ve Marksist diyalektik üzerinde durulmuştur
Toparlanırsa, tarihsel materyalizmin doğuş sürecini belirli eserlerle sınırlamak ya da bunların yazıldıkları kısa tarihsel kesitler içerisine sıkıştırmak doğru ve sağlıklı değildir. Marksist teorik sistem, deyim yerindeyse “bir hamlede” kurulmaz. Öyleyse, günümüzde de geliştirilmesi devam eden Marksist sistemin ortaya çıkışında, tarihsel materyalist anlayışın ilk önermelerinin oluşumu açısından anlamlı olan olguları, etkileşimleri ve süreçleri değerlendirmek gerekir.Genel okuyucuya hitap edecek bir kitap değil kesinlikle.Marksizm alt yapınız varsa tavsiye ederim.Kitapla kalın.
Marx’ın toplumsal üretici güçleri tamamen gelişmeden hiçbir toplumsal sistem yok olmaz fikri,üretim tarzı düzeyine uygulanamaz,ancak üretim ve uluslararası ilişki tarzlarının kendine has düzeni içersinde bir anlam ifade eder.
İnsanoğlu emek yoluyla ihtiyaçlarını karşılar ve doğanın sınırlılıklarının üstesinden gelir;
ancak insanların seçmediği ve kontrol edemediği spesifik toplumsal koşullar altında yabancılaştırıcı ve alçaltıcı bir hal alabilir.
Marx,bütün toplumsal hayat asli olarak pratiktir.Teoriyi mistisizme götüren bütün sırlar rasyonel çözümlerini insan pratiğinde ve bu pratiğin kavranmasında bulurlar.
Ortodoks perspektif içindeki bütün yazarların üretici güçlerin önceliği konusunda görüş birliğinde olmamalarına rağmen,üretici güçlerden anladıklarının aynı olup olmadığı yeterince açık değildir.
İnsanı çevresi biçimlendiriyorsa,onun çevresini de insan oluşturmaktadır ve insan tecrübesini deneysel dünyadan kazanıyorsa bu dünyanın gerçekten insanların tarzında düzenlenmiş olması gerekir.
Gelecek kaçınılmazdır,çünkü işçiler politik güce ulaşmayı ve kapitalist egemenliği yok etmeyi hedefler.Sosyalizm kaçınılmazdır çünkü sınıf mücadelesi ve proletaryanın zaferi kaçınılmazdır.
İnsanlar kendi kişisel sonlarının peşinden gideler,ancak eylemleri daima öngörülen ve niyet edilen sonuca ulaşmaz,böylece özgürlük alanından zorunluluk alanına geçeriz.
Üretici güçler” insanları hayvanlardan yüksek kılar” insanların ihtiyaçlarını biçim vererek hedeflerini belirler ve insan kapasitesinin genişlemesini ve gerçekleşmesini sağlar.
İdeolojik üst yapının geri kalanı da ahlaki değerler gibi üretim biçimi üzerinde yükselir.
Belirli bir periyotta kendi temelinden ayırarak bağımsız bir varlığa sahip olur.