Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak Gönderileri
Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak kitaplarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak sözleri ve alıntılarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak yazarlarını, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maddi dünya zihinden öncedir ve ondan bağımsız olarak vardır,bu nedenle düşünceler ancak nesnel dünyanın katıksız imgeleri olarak yansıtabilir ve temsil edilebilirler.
Marx için diyalektik,maddi dünyanın bağımsız ve tümüyle nesnel bir hareketi değildir,aksine sınıf çelişkilerine ve sınıf pratiklerine ayrılmaz bir şekilde bağlıdır.
Marx’a göre,çelişkilerin varlığı bütün varlıkların doğasında buluna metafizik bir ilkenin sonucu değil,aksine pratik olarak değiştirebilecek,geçici,özgül tarihsel koşulların toplumsal sonucudur.
Marx,Kapital’de el üretiminden makine üretimine geçişin niceliğin niteliğe dönüşümünü içerdiğini belirtirken bunu diyalektiğin yerleşik evrensel yasalarından değil,somut tarihsel analizinden çıkarır.
Hegel için düşünce dış dünyayı yaratan bağımsız bir özne iken “benim için aksine düşünce maddi dünyanın insan zihnindeki yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir”
Marx bundan Hegel’in diyalektiğinin kafası üzerinde durduğu düşüncesini çıkarır.
Tarihsel materyalizmi yeniden yapılandırma düşüncesi,hem Marx’ın çalışmasında bazı gerilimlerin bulunduğunun kabulünü hem de bu gerilimleri çözüme kavuşturma arzusunu gerektirir.
Marksist tarih kavramını böylesi tek taraflı yorumların dar bakış açısından kurtararak onun özünü ortaya çıkarmak,bu kavramı kendi yabancılıklarından iddia edilen karşıtlığın aksine “deneysel”doğasını ve esnekliğini göstermektir.
Batı Marksizmi entelektüelizm ve yöntembilimcilikle suçlanabilir olmasına rağmen gelişmiş kapitalist ülkelerde sosyalizme geçiş ihtimallerine ilişkin pratik sorunları asla gözden uzak tutmadı.
Tarihçiler arasındaki bir hizip,tarihsel materyalizmi tarih yazımına indirgedi,bu yüzden de onun teorik konumunu ve bugünkü toplumun çözümlenmesiyle ilgisini tamamen yadsıdı.