Tarihte Zorun Rolü

Friedrich Engels

Tarihte Zorun Rolü Posts

You can find Tarihte Zorun Rolü books, Tarihte Zorun Rolü quotes and quotes, Tarihte Zorun Rolü authors, Tarihte Zorun Rolü reviews and reviews on 1000Kitap.
Zor, Bay Dühring için, mutlak kötüdür; ona göre, ilk zor eylemi, ilk günahtır; bütün sunumu, bugüne kadarki tüm tarihin bu ilk günah tarafından kirletilmesi, tüm doğal ve toplumsal yasaların bu şeytani güç, yani zor tarafından rezil bir şekilde çarpıtılması hakkındaki bir yakınma vaazıdır. Ne var ki, Bay Dühring, zorun tarihte bir başka rol daha oynadığı, bunun devrimci bir rol olduğu, zorun, Marx’ın sözleriyle yeni bir topluma gebe olan her eski toplumun ebesi olduğu, toplumsal hareketin kendisini kabul ettirmek ve donmuş, ölü siyasal biçimleri parçalamak için kullandığı alet olduğu hakkında tek söz söylemez.
Sayfa 49 - Yordam KitapKitabı okudu
(…) otorite karşıtları, otoriter siyasal devletin, daha onun ortaya çıkmasını sağlayan toplumsal koşullar yok edilmeden, bir çırpıda ortadan kaldırılmasını istiyor. Toplumsal devrimin ilk eyleminin otoritenin ortadan kaldırılması olmasını istiyorlar. Bu beyler hiç devrim görmemiş mi? Devrim, hiç kuşkusuz, var olan en otoriter şeydir; nüfusun bir kısmının, kendi iradesini, tüfekler, süngüler ve toplar aracılığıyla, yani akla gelebilecek en otoriter araçlarla nüfusun diğer kısmına dayatması eylemidir; ve zafer kazanan taraf, boşuna mücadele etmek istemiyorsa, bu egemenliği, silahlarının gericilerde yarattığı dehşetle uzun vadeli kılmak zorundadır. Paris Komünü, silahlı halkın bu otoritesini burjuvalara karşı kullanmasaydı tek bir gün ayakta kalabilir miydi? Komün’ü, tam tersine, onu yeterince kapsamlı bir şekilde kullanmadığı için ayıplamak gerekmez mi?
Sayfa 149 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020; Engels’in “Otorite Üzerine” adlı makalesinden alıntıdır.Kitabı okudu
Reklam
Tarım ile sanayi arasındaki büyük ölçekli işbölümü ve dolayısıyla da Eski Dünya’nın en parlak dönemi olan Helenistik Dönem, ancak kölelik sayesinde olanaklı hale gelmişti. Köleliğin yokluğunda Yunan devleti, Yunan sanatı ve Yunan bilimi olmazdı; köleliğin yokluğunda Roma İmparatorluğu olmazdı. Ama Helenistik Dönem’in ve Roma İmparatorluğu’nun
Sayfa 44 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020; Sayfa 44-46Kitabı okudu
(…) “zor”un zafer kazanmasına yardımcı olan unsurlar, her yerde ve her zaman, yokluklarında zoru zor olmaktan çıkaran iktisadi koşullar ve iktisadi iktidar araçlarıdır;
Sayfa 30 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020Kitabı okudu
Ordu, devletin temel amacı, kendi başına bir amaç haline geldi; halklar artık sadece asker sağlamak ve onları beslemek için var. Militarizm Avrupa’ya hükmediyor ve onu yutuyor. Ama bu militarizm kendi çöküşünün tohumunu da içinde taşıyor. Tek tek devletlerin kendi aralarındaki rekabet, onları, bir yandan, ordu, donanma, ağır silahlar vb. için her yıl daha fazla para harcamak, yani mali çöküşü giderek daha da hızlandırmak; diğer yandan, genel askerlik hizmeti yükümlülüğünü giderek daha yaygın bir şekilde uygulamaya sokmak ve böylece sonunda tüm halkı silah kullanmaya alıştırmak ve dolayısıyla da, halkı, belirli bir anda kendi iradesini komuta kademelerindeki savaş ağalarına rağmen üstün kılabilir duruma getirmek zorunda bırakıyor. Ve bu an halk kitlesi (kır ve kent işçileriyle köylüler) bir iradeye sahip olur olmaz gelir. Bu noktada prenslerin ordusu bir halk ordusuna dönüşür; makine işlemez hale gelir ve militarizm kendi gelişiminin diyalektiğiyle çöker.
Sayfa 29 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020Kitabı okudu
(…) zorun zaferi, silahların üretimine, silahların üretimi de genel olarak üretime, yani “iktisadi güç”e, “iktisadi durum”a, zorun elinin altında bulunan maddi araçlara yaslanır. Zor, günümüzde ordu ve donanma demektir ve ikisi de hepimizin zararını çekerek bildiği gibi “çok büyük paralara” mal olur. (…) Hiçbir şey, iktisadi ön koşullara, tam da ordudan ve donanmadan daha bağımlı değildir. Silahlanma, bileşim, örgütlenme, taktik ve strateji, her şeyden önce, ilgili dönemdeki üretim aşamasına ve ulaştırma araçlarına bağımlıdır.
Sayfa 23 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020Kitabı okudu
Reklam
Robinson, Cuma’yı neden köleleştirdi? Sadece zevk için mi? Kesinlikle hayır. Tersine, Cuma’nın, “bir köle ya da sadece bir alet olarak iktisadi hizmetlerde bulunmaya zorlandığını ve sadece bir alet olarak bakımının sağlandığını” görüyoruz. Robinson’un Cuma’yı köleleştirmesinin tek nedeni, Cuma’nın Robinson yararına çalışmasını istemesi. Peki, Robinson, Cuma’nın emeğinden nasıl yararlanabilir? Sadece, Cuma’nın çalışabilir durumda kalması için Robinson’un ona vermek zorunda olduğu geçim araçlarından daha fazlasını emeğiyle üretmesi yoluyla. Amaç, onu hayata geçirmek için kullanılan araçlara göre ne kadar “birincil”se, tarihte de ilişkinin iktisadi tarafı siyasal tarafa göre o kadar birincildir. (…) Ve Robinson ile Cuma için söylenenler, bugüne kadarki tüm efendilik ve kölelik durumları için de geçerlidir.
Sayfa 13 - Yordam Kitap, Çev. Erkin Özalp, Birinci Basım, Kasım 2020Kitabı okudu
Köylülüğün çogunluğu siyasal açıdan kayıtsız ya da gericidir. Dinsel duygu bu sınıfta hâlâ toplumsal ya da siyasal çıkarların ifadesi olarak iş görür.
Daha ilkel bir halk tarafından gerçekleştirilen her fetih, elbette iktisadi gelişmeye zarar verir ve çok sayıda üretici gücü yok eder.
Yunan dünyasının tarihsel ön koşulları altında, sınıf karşıtlıklarına dayalı topluma doğru ilerleme, ancak kölelik biçimi altında gerçekleşebilirdi. Bu, köleler için bile bir ilerlemeydi; köle kitlesinin kaynağını oluşturan tutsakları, geçmişte olduğu gibi öldürmek ya da daha uzak geçmişte olduğu gibi kızaltırmak yerine, artık en azından hayatta kalıyordu.
Reklam
Hiçbir şey, iktisadi ön koşullara, tam da ordudan ve donanmadan daha bağımlı değildir. Silahlanma bileşim, taktik ve strateji, her şeyden önce, ilgili dönemdeki üretim aşamasına ve ulaştırma araçlarına bağımlıdır.
Zor, günümüzde ordu ve donanma demektir ve ikisi de hepimizin zararını çekerek bildiği gibi "çok büyük paralara" mal olur. Ama zor, para yapamaz; olsa olsa, zaten yapılmış olan parayı alıp götürebilir.
Robinson elde kılıç Cuma'yı kölesi yapar. Ne var ki, Robinson, bunu başarabilmek için başka bir şeye daha gereksinim duyar. Herkesin bir kölesi bulunmaz. Bir köle kullanabilmek için iki farklı Türden şeylere sahip olmak gerekir: Birincisi, kölenin çalışmasını sağlayacak olan aletlere ve nesnelere, ikincisi, onun geçimi için vazgeçilmez olan araçlara. Demek ki, köleliğin mümkün olabilmesi için, belirli bir üretim aşamasına ulaşılmış ve bölüşümde belirli bir eşitsizlik derecesinin ortaya çıkmış olması gerekir.
Meta üretimine geçiş
Belirli bir aşamasında meta üretimi ,kapitalist üretime dönüşür ve bu aşamada ''meta üretimine ve meta dolaşımına dayanan el koyma yasasının ya da özel mülkiyet yasasının kendi iç ve kaçınılmaz diyalektiği ile kendisinin karşıtına dönüştüğü açıkça görülür...bir kere emek gücünün karşılığı olarak verilen sermayenin kendisi, saddec, karşılık olarak eşdeğeri verilmeksizin el konulmuş olan yabancı emek ürününün bir parçasıdır,ikinci olarak üreticisinin ,işçinin ,bu sermayeyi sadece aynen yerine koyması yetmez ,bunu yeni bir artıkla (fazlasıyla) yenilemesi gerekir.
Sayfa 22 - Yordam Yayınları
Özel mülkiyet tarihte kesinlikle gasbın ve zorun sonucu olarak ortaya çıkmaz... ilk olarak yabancılarla mübadele aracılığıyla gelişerek meta biçimini kazanır.Topluluğun ürünlerinin meta biçimini alan bölümü büyüdükçe ;yani üreticilerin kendi kullanımları için üretilen ürünlerin miktarı azaldıkça ve mübadele amacıyla üretilenlerin miktarı arttıkça;;topluluğun içinde de gelişen mübadele,başlangıçta ki kendiliğinden gelişen iş bölümünün yerini daha fazla aldıkça,tek tek topluluk üyelerinin servet düzeyleri daha eşitsiz hale gelir,eski toprak mülkiyeti ortaklığının altı daha fazla oyulur,topluluğun çözülerek küçük çiftlikleden oluşan bir köye dönüşüm süreci hızlanır. .... Zorun mülkiyet durumunu değiştirebilecek olsa bile özel mülkiyetin kendisini üretemeyeceği açıktır.
Sayfa 16 - Yordam Yayınları
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.