Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2

Kadir Mısıroğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
bir itiraf (2005)
“Müslümanların her şeyini bozduk, yok ettik.Dinleri, inançları, dine bağlılıkları ve insani duyguları yok oldu.Onların milli ve manevi değerlerini, Batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik.İslamiyeti öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı ve Kur’an öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık.Artık çoğu hiçbir şeye inanmıyorlar.Ondört asırlık dinlerini, itikadlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik.Derin bir boşluğa düşürdük.Bundan sonra siz misyonerlerin işi daha da kolaylaştı.Maaş bağlayarak, vize vaadi, yurt dışında iş imkanı, hatta cinselliği kullanarak Müslümanları Hıristiyan yapınız!..” Luis Massignon (Su Dergisi, Yıl:1, Sayı:3, Mayıs-Haziran 2005)
Kâzım Karabekir Paşa'nın naklettiği şu sözler göstermektedir. O diyor ki: “...Bu bekleyişim uzun sürmedi. Hemen bu akşam (14 Ağustos) heyet-i ilmiye şerefine Türk Ocağı'nda verilen çay ziyafetinde “ilk tehlikeli hamle” göründü. Şöyle ki: Ziyâfete Mustafa Kemal Paşa da, ben de dâvet edilmiştik. Vekillerden kimse yoktu. Hayli geç gelen
Reklam
Mezhepleri topyekün reddetmenin ilk ve en büyük tehlikesi, “akaid” ve “amel” itibariyle hayat yolculuğunun kaptansız bir gemide seyahate dönüşmesidir. Zira “Kâinâ'ta yaş ve kuru ne varsa, hepsini muhtevi bulunan Kur'ân-ı Kerim'in”* bütün hükümleri -âlim ve câhil- O'na inanan bütün insanların anlayabilecekleri vuzuhta olsaydı, yüzlerce cildlik bir hacme ulaşırdı. Cenâb-ı Hak, O'nu, daha önceki semâvi kitapların mâruz kaldıkları tahriften korumak maksadıyla ezberlenebilir bir hacim ve muhtevâ ile inzal buyurmuştur. Bu keyfiyet de O'nun şerh ve izah ihtiyacını doğurmuştur. Bu ise, evveliyetle hadîs-i şerîfler ve Siyer-i Nebî ile îfâ olunmaktadır. *En'âm Sûresi, âyet 59
Sayfa 57 - Sebil
Put Adam kitabı.
. Bu eserin yazarı merhum Necip Fâzıl Kısakürek'tir. Bunu "Eser" adıyla telif etmiş ve basımını bana teklif etmişse de eserin Rıza Nur'un Hatıraları gibi birinci elden kaynak olmaması ve Üstad Necip Fâzıl Bey'in böyle bir mevzu için gerektiği ölçüde araştırma yapmaksızın mahdud bir kaynak ve hissiyat ile ihticâc etmiş olması sebebiyle ben bu teklifi kabul etmemişimdir. Sonradan bu eser Arapça olarak er-Racülü's-Sanem adıyla -Zabit-i Türki Sabık- (Eski Bir Türk Subayı) Beyrut'ta 1977 yılında basılmıştır.
Sayfa 718 - (bkz. Kadir Mısıroğlu - Gurbet lçinde Gurbet, Istanbul 2004, sh.260 vd.)Kitabı okudu
Arapça “gitmek” mânâsındaki “zehâb” kelimesinden türetilmiş olan “mezhep” kelimesi, hem “masdar” ve hem de “ism-i mekân”dır. Buna göre o, lügat mânâsı itibariyle “yürünecek yol” demektir. Dini bir ıstılah (terim) olarak ise, dinin asli veya fer'i mes'elelerine dâir âyet ve hadislerden çıkarılan hükümlerle -buna kaadir âlimlerin- tesis ettikleri sistem veyahud da bu hükümlerin tamamını ifâde eder. Bu tarifteki “aslî hükümler”den maksad, itikâdi; “fer'î hükümler”den maksad ise, ibâdât ve muâmelâta âid meselelerdir.
Sayfa 25 - Sebil
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.