Tartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim
Ahmet Turan AlkanTartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim Gönderileri
Tartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim kitaplarını, Tartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim sözleri ve alıntılarını, Tartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim yazarlarını, Tartışmacı Arkadaşlara Başarılar Dilerim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmdi maruz kaldığımız kalabalıklara kilitlenip, ümitsizliğe kapılmak doğru değildir; biz bütün ömrümüzce hayatımızı ve geleceğimizi biçimlendirmek için hesap yapar, tasavvurlar kurarız; bu insani bir beklenti ve gayrettir; bazen yıllar boyunca her şey umduğumuz gibi gider ama bazen kaotik, yani kestirilemez, tesadüfi bir unsur her şeyi değiştiriverir. Biz hep bir şeyler tasarlarız da son hükmü veremeyiz. Hüküm bize ait değildir; "sahib" i vardır.Tarih, bu bilgiyi teyit ediyor.
"Hangi rejimin kendini sürdürebilmek için düşmana ihtiyacı vardır" sualinin tek makul cevabı var gibi görünüyor:Kendi değerlerinden ve dayanaklarından emin olmayan rejimler, idare tarzlarını meşrulaştırmak için düşmana ihtiyaç duyarlar; "dış düşman" varsa ne ala, onunda kafi gelmediği yer de dikkat projektörleri "içeri" ye çevrilir.
Kemal Tahir merhumun romanının ve lisanının kilit kelimelerinden biri "yılgınlık" tı; bugün yaşasaydı herhalde Türkiye nin gündemini tıkayan "siyasi kriz" i yorumlamayı reddeder, gayri insani bulur, zekasına hakaret telakki ederdi. Ortega Y Gasset, "İnsanın tabiatı yoktur, tarihi vardır" demişti; biz,tabiatla tarih arasında cismini kaybetmiş gölgelerin mahkumuyuz; milleti terörize edenler kendi korkularıyla yüzleşmek yerine nahak(haksız) yere ödlekliklerine meşruiyet kılıfı arıyorlar; yerleri tarihin kayıtları değil çöplüğüdür.
Garibanın devletçiliği,siyasi bir şuurun da fevkinde bir var olma şuurunun, izzet ve şeref sahibi olma şuurunun telkin ettiği bir kavrayıştır; platonik, layık olduğu karşılığı bulmamış bir muhabbettir; " ben sana hayran, sen çama tırman" cinsinden bir vefadır. Devletle bütün alakası hin-i hacette mahkeme kapısına düşmek, evladına nüfus kağıdı çıkarmak, "başefendi"lere karşı hürmette kusur etmemek,vakti gelince askere gitmek, istenirse vergi vermek ve sık sık "devlete zeval gelmemesi için" niyazda bulunmaktan ibarettir.
Anayasalarımızda altmış küsür yıldır ifade edilen "laik devlet" kavramının başına gelenlere bakınız; bu ülkede laikliği en fazla ve sistematik olarak haleldar (bozulmuş) eden güç bizatihi devletin ta kendisidir; isbatı meydanda; devlet ,dinin işine karışmasından hazzetmez ama bir yönetim avadanlığı olarak dini daima kontrolü altında bulundurmak isteğinden asla vazgeçmez. "Hukuk devleti" olmak, devletin iddiasıdır ama pratikte karşılaştığımız olgu bir "kanun devleti"dir.
İdeolojiler, insana düşünme ve değerlendirme külfetini kaldırıp, yerine basit ve şematik çözümler ikame ettiği için cazip; aynı şeylere ve değerlere inanan insanlarla bir kitle teşkil ettiğinizi bilmek rahatlatıcı; hatalarınızda bile yalnız değilsiniz. Zihin konforunun bütün nimetlerinden yararlanmak için şahsi hürriyeti , kitle ruhu ile mübadele etmek kafi.
Üniversite ve Adliye bir memlekette bizzat "hakikat" in tecelli merciidir diyebiliriz.Hakikat ve adalet hissi zayıflatılırsa onun üstünde bina durmaz.Dünya edebiyatının bütün "siyasetname" leri aynı nükteyi tekrarlıyor.
İmdi maruz kaldığımız kalabalıklara kilitlenip, ümitsizliğe kapılmak doğru değildir; biz bütün ömrümüzce hayatımızı ve geleceğimizi biçimlendirmek için hesap yapar, tasavvurlar kurarız; bu insani bir beklenti ve gayrettir; bazen yıllar boyunca her şey umduğumuz gibi gider ama bazen kaotik, yani kestirilemez, tesadüfi bir unsur her şeyi değiştiriverir. Biz hep bir şeyler tasarlarız da son hükmü veremeyiz. Hüküm bize ait değildir; "sahib" i vardır.Tarih, bu bilgiyi teyit ediyor.
Eşyaya perestiş insanın en budala taraflarından biri; antikaya kıymet izafe etmekte çok ince bir putperestlik iması sezmek bile mümkün.
Hayatı ebedi kılmak elimizde değil; onu hiç tükenmeyecek gibi farz ederek yaşamak basit ve zavallı bir teselli.Doğum ve ölüm parantezi içinde sıradan ve zavallı tesellilere ram olmaktan daha " hayırlı" tercihler de var önümüzde; ölümün ardına nazarlar, hayatın gerçek sürekliliğine katılabiliyorlar.