Tartışmalar
Muhammed KutubTartışmalar Posts
You can find Tartışmalar books, Tartışmalar quotes and quotes, Tartışmalar authors, Tartışmalar reviews and reviews on 1000Kitap.
İslam düzenin şemsiyesi altında adaletin en büyük teminatı şeriatın uygulanmasıdır. Meşruiyetinin temelini onun gereklerini yerine getirmekten alan İslâmî yönetimin gerçek ve temel görevi de zaten budur.
Sayfa 59Kitabı okudu
Fasıklar ise ebediyen din ehli ve dinine bağlı kişiler olamazlar.
Avrupa özgürdür. Kendi dini hakkında dilediğini söyleyebilir. Kendi dini ile ilgili olarak istediğini yapabilir. Fakat din ile deneyimimiz özünden farklılık arzeden bizlere ne oluyor ki onların yollarını karış karış, adım adım izliyoruz? Hatta bir kertenkele deliğine girecek olsalar biz de oraya girmeye kalkıyoruz.
İngiliz Tarihçi Toynbee: "Türk insanını dinini terk etmesi için kovalayıp durduk, ona hep hücum ettik. Çünkü o adeta yabani domuzlarmışız gibi bize yukarıdan bakıyordu. O, dinini bırakıp bize uyunca biz de onu küçümsedik. Çünkü artık onda verecek bir şey kalmamıştı."
Sayfa 125 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu
İnsan aklı, akılcılığın propagandacılarının da ileri sürdüğü gibi "bir efendi" değildir. Aksine o, kendisini kullanan efendiye itaatkâr "bir hizmetçi" dir. Bu sebeple efendi dosdoğru olursa, akıl da onunla birlikte dosdoğru olur. Doğru yoldan saparsa, o da onunla birlikte sapar ve onun bu sapmasını her türlü mantıkî yola başvurarak süslü gösterir.
Sayfa 85 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu
Bugün Müslümanlar İslam dünyasının büyük çoğunluğunda Allah'ın şeriatını egemen kılmaktan acizdirler. Fakat onların bunu uygulamaya koymaktan aciz olmaları ayrı bir şeydir, "Zaman dinî yönetimi geride bırkamıştır" ya da "Müslümanların yeryüzünde gerçekleşmiş olan bu evrime ayak uydurmaları ve şeriatı uygulamaktan vazgeçmeleri gerekir. Çünkü artık şu modern dünyada bunun bir anlamı kalmamıştır" demek başka bir şeydir.
Sayfa 62 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu
Her şeyden önce İslâm'ın Avrupaî ve beşerî ölçüler ile ölçülüp değerlendirilmesi ve sonuçlarının da bu ölçülerin göstergelerine göre okunmasında yöntemsel bir hataya düşüldüğüne işaret etmek isteriz.
Sayfa 51 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu
Her şeyden önce İslam'da "din adamları" yoktur. Bu dinde özel kıyafetlere sahip, kutsallığı bulunan, razı olması Allah'ın razı olması, kızıp öfkelenmesi de Allah'ın kızıp öfkelenmesi demek olan, onlar aracılığı ile insanların günahlarının bağışlandığı, yine onlar tarafında ahirette melekûttan mahrum kalmanın gerçekleştiği, kul ile Rab arasında aracı olmalarına istinaden, insanlar üzerinde ruhî bir otoritesi bulunan ve kutsallıkları olan "ikliros (din adamları hiyerarşisi)" heyeti bulunmamaktadır. Bu dinde ise bundan önceki bölümde söylediğimiz gibi yalnızca ilim adamları vardır, fakihler vardır. Bunlara da ilimleri dolayısıyla ve ilimleri ölçüsünde saygı gösterilir. Fakat bunların ne kutsallıkları vardır ne de söyleyip yaptıklarında masumiyet (günahsızlık) söz konusudur. Onların hepsinin sözünün bir kısmı alınır, bir kısmı reddedilir. Masumiyet ise ancak havasından konuşmayan ve ancak kendisine bildirilen vahye dayanarak konuşan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e hastır.
Sayfa 47 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu
Şeriatı olmadan yalnızca bir akide ile ilgilenen bütün dinlerin din adamları "kahinlere" ve kul ile rab arasında aracılara dönüşür. İnsanların ruhları ve kalpleri üzerinde egemen olurlar. Onları razı etmek, rabbi razı etmek; Onları kızdırıp gazaplandırmak, rabbi gazaplandırmak olur. Ve insanların duygularında bunlar kutsal sayılır. İşte fiilen Hıristiyan Avrupa'da meydana gelen de bu oldu.
Sayfa 19 - Beka Yayıncılık, 2014Kitabı okudu