Tasavvuf Meseleleri

H. Kamil Yılmaz

Tasavvuf Meseleleri Sözleri ve Alıntıları

Tasavvuf Meseleleri sözleri ve alıntılarını, Tasavvuf Meseleleri kitap alıntılarını, Tasavvuf Meseleleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanda fıtri olarak bulunan günah meyli, isyan ve günah sayılmaz. Eğer kişinin amel ve fiili bu meyli takip etmez ve kişiden günah sâdır olmazsa insandaki potansiyel hâlindeki günah duygusu, sorumluluk sebebi değildir. Ancak insan o duygunun güdümünden kurtulma çabası içinde olmalıdır.
Salik Seyrü Sülük sırasındaki riyazat ve mücahede sayesinde kötü ahlak ve sıfatlarının kökünü kazımaya muktedir olamayacağını da bilmedir. Seyrü Sülük, kötü huyların aslını yok edemez, kökünü kazıyamaz. Onları iyiye kanalize eder, güzelleştirir, vazife sahalarını ve yöneliş istikametlerini değiştirir. Mesela bir insanın fıtratında öfke ve cimrilik sıfatları varsa seyru sülükteki mücahede ve riyazat sayesinde bu iki sıfat kökünden sökülüp atılamaz, sadece arıtılır. Önceleri hayır yapılacak yerlerde de cimrilik gösteren adam, seyrü sülük sayesinde sadece infakın helal olmadığı yerlerde cimrilik göstermeye başlar. Önceleri iyi-kötü ayrımı yapmadan herkese ve her şeye öfkelenen adam, seyrü sülük sayesinde sadece kötü, şerli ve müfsid insanlara öfkelenmeye başlar. Böylece önceleri Allah’tan uzaklaşma sebebi olan bu iki huy, seyrü sülük sayesinde Allah’a yakınlığa sebep olur.
Reklam
Kurduğu devlet, dünyânın en kudretli devleti hâline geldiği, devlet hazinesi dolup taştığı zamanlarda bile O'nun yaşantısında bir değişiklik olmadı. Hanımları O'nun bu mütevazi hayâtına dayanamayarak dünyâlık istediler. O da onları ya dünyâyı ya da Allah ve Rasûlünü seçmek konusunda serbest birakmış, yirmi- dokuz gün süreyle bir bakıma onlara boykot etmişti (ilâ). Bu süre zarfinda Hz. Peygamber'i bir hasır üzerinde uyumuş gören Hz. Ömer ağlamış, Allah Rasûlü de dünyânın değersizliğini ve dünyâdan yüz çevirmek gerektiğini anlatarak onu teselli etmişti. Nihâyet Ahzâb suresinin ilgili âyetleri nazil oldu: “Ey Peygamber, zevcelerine de ki: Eğer bu süflî hayâtı, onun zînet ve parlaklığını istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim ve sizi güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah'ı ve Peygamberini ve âhiret yurdunu istiyorsanız, Allah aranızdan iyi olanlara büyük mükâfât hazırlamıştır.
Sayfa 28
Amel ve ibâdetlerin sıhhat derecesi, amellerin icrası sırasındaki niyyetlerde bulunan ihlâsla alâkalıdır. Bu yüzden "Ameller ancak niyyetlere göredir." * buyurulmuştur. Kalbdeki niyyet halis olmadan yapılan amel ve ibâdet, zâhiren her ne kadar gerekli şartları taşısa da makbûl olmaz. Ondan beklenen netice elde edilemez. Nitekim: "Namaza kalktıkları vakit, tembel tembel kalkarlar. İbadetleriyle insana gösteriş yaparlar. Ve Allah'ı pek az anarlar"** ayetinde anlatılan durum budur. Yine: "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar, kıldıkları namazdan gâfildirler." *** âyetinde huşûdan yoksun ve ihlâssız, gafletle yapılan en değerli ibâdetin faydasızlığından bahsedilmektedir. Bu durum, ibâdetlerin ancak kalp ölçüsüyle değerlendirilebileceğini gösterir. * Buhari, Bed'ü'l-vahy, 1 ** en-Nisa, 4/142 *** el-Mâûn, 107/4-5
Sayfa 60