Tasavvuf Sohbetleri 1

Tasavvufi Hayat Nasıl Başladı?

Mehmet Ildırar

Tasavvufi Hayat Nasıl Başladı? Quotes

You can find Tasavvufi Hayat Nasıl Başladı? quotes, Tasavvufi Hayat Nasıl Başladı? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ey Rabbim! Yaptığın işin illeti ve sebebi olmaz. Hikmetinden Sual olunmaz. Beni ya sufiler topluluğundan ya da onların arasına katılan insanlar grubundan eyle. Zira bir başka topluluktan olmaya hiç takatim yok.
Reklam
Yeryüzünün alimleri göğün yıldızlarına benzerler. Yıldızlar gözüktüğünde, insanlar kolayca yollarını bulabilirler ama yıldızlar gözükmediğinde insanlar yollarını kaybederler.
Muhteremler! Yediğimiz lokmaların vücudumuzda mutlaka tesiri olur. Helal ise fayda, haram ise zarar verir. Haram lokma veya he lal lokma zamanla kendini gösterir. Helal yiyenin edebi, ah lakı, Allah ve Resulüne olan sevgisi gün geçtikçe artar. Ha ram yiyen ise bunlardan zamanla mahrum kalır.
Sayfa 14
Kabir nedir? Kabir insanın ölümünden sonra defnedildiği yerlerdir.Diyelim ki bir insan, suda boğularak ölmüştür, balıklar onu yemiştir veya savaş sırasında paramparça olmuştur, külleri savrulmuştur. Bu insanın kabri neresi olur? Münker ve Nekir onun kokusunu nasıl alır? Bir insanın hakikatte kabri, ruhunun ilk ulaştığı yerdir. Sen toprak olup gitmiş olan ölüyü toprağında arama. Gittiği mekânı sor, oradan ara. Kâfir olan kulun ruhu, kabzedildiği zaman melekler onun ruhunu semaya kaldırır. Melekler kâfir kulun ruhunu örtülerle ele alırlar. Çünkü onun ruhu habistir.
Vârımı ben Hakka verdim, gayrı varım kalmadı, Cümlesinden el çekip pes dü cihânım kalmadı. Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine, Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı. Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eyledi, Sâfiyim, buldum safâyı dü cihânım kalmadı. Ahmedî der: Yâ ilâhî! Sana şükrüm çok durur, Hamdülillah aşk-ı Haktan gayri vârım kalmadı.
Reklam
Bir kudsi hadiste Allahu Teâla şöyle buyuruyor: "Kim benim veli kullarımdan birine düşmanlık ederse, ben ona muhakkak harp açarım..."
Evladım! Hakk'a talip ol, halka değil!
Davud et-Tài Hazretleri bir gün yolda giderken, gayb aleminden ' dünya fani, ahiret bâkidir' diye bir ses duydu. Kalbi müteessir oldu, bu nurani hitap ile gönlü dünya sevgisinden uzaklaştı. Kederli ve üzgün bir halde hocası İmamı Azam'ın yanına geldi. Ebu Hanife Hazretleri, Davud et-Tâinin dertli olduğunu anladı: -Ebu Süleyman! Yüzün soluk,
Sayfa 72
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz salih zatların sohbetinde bulunan, fakat onlardan olmayan bir zat hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar o kadar iyi insanlardır ki, sohbetlerinde bulunanlar bedbaht ve mahrum kalmazlar"
Başımıza gelen hastalıklar musibetler ailevi huzursuzluklar Allahu Teala'ya itaatsizliğimizin bir sonucudur Rabbimize nasıl isyan ettiysek musibetimiz de aynı şekilde olur ..
Reklam
İçten ve esaslı
"Ya Rabbi! Ben asla senin azametine iddia olsun diye günah işlemedim. Estağfirullah, günahım nefsimin cehâleti yüzünden oldu."
"Firavun denilince ,Musa(A.S)karşısına çıkan zalim ve kâfir Firavun'u düşünmeyin.Unutmayın ki ,herkesin nefsinde Allah'a isyan ettirecek bir Firavun tabiatlı nefis vardır."
"Bizi ziyaret edenler, ahir ömürlerinde fakirlik görmesinler ve imanlarını kurtarmadıkça ölmesinler!" Aziz Mahmud Hüdayi (k.s)
Babası kamil bir insan, oğlu ise yaramaz :)
*** Allah dostlarından Ebu'l Vefa Hazretleri'nin bir komşusu vardı. Bu komşusu keçi derisinden kırba yapar, onunla su taşırdı. Ne var ki Ebu'l Vefa Hazretleri'nin oğlu, eline geçirdiği bir şiş ile komşusunun kırbasını deliyordu. Bu öyle bir hale geldi ki, yapılanlar komşusunun canına taketti. Babası kamil bir insan, oğlu ise yaramaz! Derken komşusu dayanamadı bir gün bu zatın yanına gitti ve: - Efendim! Evladınız su taşıdığımız kırbalarımızı delik deşik etti.Söylemek istemezdim ama çok mağdur olduk, dedi. Bunun üzerine Ebu'l Vefa Hazretleri, komşusundan özür diledi. Kırbalarınınmasrafını ödedi. Daha sonra evine geldi ve hanımına: - Hanım! Çocuğumuz, komşumuzun kırbasını delip duruyormuş, bunun bir sebebi olmalı, haram lokma yedik mi? düşünmeliyiz, dedi. Birkaç gün düşündüler. Bir gün hanımı: - Efendim! Herhalde bu hata benden kaynaklanıyor, dedi. Ebu'l Vefa Hazretleri'ne düşüncelerini şöyle anlattı: - Ben aşerme dönemindeydim. Komşumun evine gitmiştim, baktım rafa limonları dizmişler, o kadar canım çekti ki utancımdan evin sahibesinden limon isteyemedim. Ama bir ara komşum odadan ayrılınca, elimdeki tığ ile limonu deldim ve suyunu emdim. - Hanım! işte o tığ, şimdi bizim çocuğun elindeki şiş olmuş kırbaları deliyor! Kalk gidelim, komşumuzla helalleşelim, hatamızı düzeltelim.
259 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.