1939 Nobel Ödülü
Kendisi de yoksul bir köylü ailesinden gelen yazar, bu romanında bir köyle kızın yaşam öyküsünü anlatır. Silja, anasını babasını yitirdikten sonra, yaşamını çiftliklerde işçilik ederek sürdürür. Çok güzel olduğu kadar ince duygulu bir kızdır. Köy delikanlıları pervane olur çevresinde. Ama hiçbirine yüz vermez. Bir ratlantıyla tanıştığı Armas'a gönül verir. Ne var ki, ayrılık gelir çatar. Armas 1918 savaşında cepheye gönderilir, yaralanır, bir bacağını yitirir. Silja da angaryaların zegin çiftlik sahibi kadınların anlayışsızlıkları sonunda verem olur; son günlerini mutlu çocukluk anılarını ve sevgilisinin hayalini içinde canlandırarak, doğa güzelliklerini derinden duyarak, yalnızlık içinde söner gider.