Tatar Çölü

Dino Buzzati

Tatar Çölü Sözleri ve Alıntıları

Tatar Çölü sözleri ve alıntılarını, Tatar Çölü kitap alıntılarını, Tatar Çölü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de zaman, gitgide daha hızlı bir biçimde akıp gidiyordu; sessiz ritmi yaşamı parçalara ayırıyor, insan geriye bir gözatmak için bile duramıyordu. "Dur! Dur!" diye bağırmak istiyor ama sonra bunun hiçbir yararı olmadığının farkına varıyordu. Her şey, insanlar, mevsimler, bulutlar, her şey kaçıp gidiyordu; insanın taşlara, bir kayanın tepesine asılması da yararsızdı, yorulan parmaklar gevşiyor, kollar, cansız bir şekilde düşüyor ve insan kendini bu çok yavaşlamış gibi görünen ama hiç durmayan ırmağa kapılmış buluveriyordu.
Sayfa 192Kitabı okudu
“Daha çok yol var mıdır? Yoo, şu ilerideki nehri geçmek şu yeşil tepeleri aşmak yeterlidir. Belki de varmışızdır bile. Şu ağaçlar, kırlar, şu beyaz ev belki de bizim aradığımız şeylerdir. Bir an, bunun doğru olduğuna inanıp, orada durmak isteriz. Sonra, kulağımıza ileride daha iyisinin olduğu çalınır ve tasasız bir biçimde yeniden yola koyuluruz.”
Reklam
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
Sayfa 193Kitabı okudu
Aşağı yukan iki yıl sonra, bir akşam, Giovanni odasın­da uyuyordu. Yirmi iki ay, hiçbir yenilik getirmeksizin ge­çip gitmişti, o ise, yaşamın kendisine karşı özel bir hoşgö­rüsü olmalıymışçasına, bekleyişini kararlı bir biçimde sür­dürmüştü. Halbuki yirmi iki ay uzundur, birçok şey olabi­lir: Yirmi iki ay yeni ailelerin kurulması, çocukların doğma­sı hatta konuşmaya başlaması, otların olduğu yerde koca­man bir evin yükselmesi, güzel bir kadının yaşlanıp artık hiç kimse tarafından arzu edilmez hale gelmesi, bir hastalı­ğın, en uzun hastalıklardan biri dahi olsa, harekete geçme­si (ki bu arada, insan, kaygısız yaşamaya devam eder), yavaş yavaş bedeni kemirmesi, bir süre duraklayıp iyileşme umu­du vermesi, sona daha da derinleşerek yeniden ortaya çıkıp son umutlan kemirmesi için yeterlidir; yine de ölünün gö­mülüp, unutulmasına ve oğlunun yeniden gelmeye başlayıp, akşamlan mezarlığın parmaklıkları boyunca saf, temiz kız­larla gezinmesine vakit kalacaktır. Oysa, Drogo’nun yaşamı durmuş gibiydi. Birbirinin tıpkı­sı olaylarla, aynı gün, ileriye doğru tek bir adım atmaksızın yüzlerce kez tekrarlanmıştı.
Sayfa 78 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tüm dünyada tek bir insan oğlu kendisini düşünmeyecekti;herkesin kendi meşguliyeti vardı,herkes kendi kendine zor yetiyordu,hatta annesi bile,evet,belki de annesi bile şu anda başka şey düşünüyordu.
Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti, birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acı­yı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
Sayfa 193 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.