-Aman, yürüsün kaplumbağa. Daha yolun yarısında bile değil. Nasıl olsa yetişirim.
Sonra da ağacın altında uykuya dalmış.
Bu arada kaplumbağa ne yapıyor dersiniz? O çoktan yola koyulmuş. İşi ciddîye almış. Ağır ağır yürüyormuş.
-En hızlı koşan hayvan benim. Bundan haberin yok galiba. Katıldığım tüm yarışmalarda birinci bendim. Evim madalyalarla dolu, demiş.
Kaplumbağa da iddialı konuşmuş:
-Kesinlikle kabul etmiyorum. Benden hızlı koşamazsın.
Yol, kaplumbağa için pek uzun, pek yorucuymuş. Uğraşmış, gayret etmiş. Bu yarışı kazanmaktan başka bir şey düşünmemiş.
Sonunda ormana epeyce yaklaşmış.