Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(2 Cilt)

Tefsir-i Kebir Te'vilat

Muhyiddin İbn Arabi

En Eski Tefsir-i Kebir Te'vilat Sözleri ve Alıntıları

En Eski Tefsir-i Kebir Te'vilat sözleri ve alıntılarını, en eski Tefsir-i Kebir Te'vilat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fatiha Suresi tefsirin bir bölüm sf:27-29
Fatiha Suresi, Mekke’de inzal olmuştur. 7 ayettir. Bir şeyin ismi, o şeyin bilinmesinin, tanınmasının aracıdır. Allah’ın İsimleri’de (Esmau’l Husna) özellikleri itibariyle delalet eden nev’i suretlerdir. Allah’ın sıfatlarına ve zatına delalet etmek üzere kullanılırlar. Varlıklarıyla Allah’ın vechine, taayyun edişleriyle de Allah’ın birliğine
Sayfa 27 - kitsanKitabı okudu
Yunus Suresi 19 ve 20. ayetlerin meal ve tefsiri
19- İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezelî bir takdir) geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi (Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi). 20- Ona (Muhammed'e) Rabbinden bir mucize indirilse ya! diyorlar. De ki: Gayb ancak Allah'ındır. Bekleyin bakalım ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim. “İnsanlar sadece bir tek ümmetti…” Allah’ın insanların yaratılışlarına esas kıldığı fıtrata, yaratılış yasasına bağlı bir tek topluluktu. Yüzleri vahdete dönüktü. Varoluştan kaynaklanan hidayet nuruyla aydınlanıyorlardı. Derken, ayrılığa düştüler. Bu, yaratılışın gereği, mizaçların, hevaların, arzuların, geleneklerin, karışımların farklılığının doğal bir sonucuydu. “Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı…” Yani ezelde ecellerin/yaşama sürelerinin, rızıkların tayini, mutlu ve bedbaht her bir kimsenin kendisi için takdir edilen hayatı yaşaması hükme bağlanmış olmasaydı “ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi.” En kısa sürede bu hüküm verilirdi, mutlu olan kişi bedbaht olandan, Hak din ve millet, batıl din ve milletlerden ayrılırdı. Fakat, İlahi hikmet her birinin yöneldiği hedefe, yapıp ettikleriyle varmasını, nefsinde gizli olan karakterini açığa vurmasını gerektirmiştir.
Sayfa 489 - kitsanKitabı okudu
Reklam
Kasas Suresi 32 Ayet Tefsirinden
.......... Şeyhimiz Mevla Nuruddin Abdussamed'den (Allah aziz ruhunu kutsasın), vahdet müşahedesi ve fena makamı ile ilgili olarak babasından şöyle aktardığını duymuştum: Dervişlerden biri, büyük Şeyh Şihabuddin Sühreverdi'nin hizmetinde vahdet müşahedesi ve fena makamını yaşıyordu. Büyük zevk alıyordu. Bir gün şeyh onu ağlarken gördü, derin bir üzüntü yaşıyordu. Şeyh halini sordu. Dedi ki: Ben, kesretten dolayı vahdetten perdelendim, geri çevrildim, artık eski halimi bulamıyorum. Şeyh, bunun beka makamının başlangıcı olduğunu ve bu halin önceki halinden daha yüksek olduğunu haber verdi ve kendini güvende hissetmesini sağladı. "işte bu ikisi...Rabbin tarafından iki kesin delildir." Yukarıda zikredilen yararlandırma kapsamına girerler.
Sayfa 928 - Kitsan - 2ci CiltKitabı okudu
Yüce Allah, Kur'an'dan zevk almakla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Onu Rûhu'l-emin (Cebrail) senin kalbine indirmiştir." (Şuara, 193) İşte, Kur'an'in kendisine inmesinden dolayi, değeri ölçülemez, her türlü zevkin üstünde bir haz alan kimse budur. Kişi bu tadi, bu hazzi alinca, yeni ve eskimez Kur'an'in üzerine indiği kimse olur. İki iniş arasinda fark vardir. Kur'an, bir kişinin kalbine indiği zaman, anlamiyla iner. Kişi okuduğunu bilir, kendisinin dilinden olmasa da. Kur'an dişinda bu lafizlarin anlamlarini, kendi dilinden olmadiği için bilmese de, okuduğunun anlamini bilir. Bir kimse Kur'an'i tilavet ederken, Kur'an onun kalbine inerse, tilavet ettiğinin anlamini bilir. Kur'an'in makami ve menzili, yukarida söylediğimiz gibi olursa, istediği her varliği orada bulur. Mürid, istediği her şeyi Kur'an'da bulmadikça mürid olamaz
Sayfa 14
"Kur'an'dan inzal olan her ayetin bir zahiri bir de batini anlami vardir. Her harfinin bir siniri ve her sinirin bir başlangici vardir." O zaman anladim ki zahiri anlam tefsir, batini anlam da tevildir. Sinir ise; anlayişin, sözün manasi ile ilgili olarak ulaşabildiği son noktadir. Başlangiç ise; bu anlamlarla ilgili olarak yükselip muttali olunan, her şeyi bilen, Melikin müşahedesidir.
Sayfa 25
Ahadiyetiyle, velayet sirriyla, rablik vasfiyla, Allah ismiyle Kün emriyle ilminde evren içre evrenleri halkedene kuvveti ve kudreti sonsuz olana sonsuz hamdolsun. Evvel olan, ahir olan, zahir olan, batin olan "O"dur. Herşey Ondandir, Onadir. Allahuekber. Allah Rasulu, Habibi, Ahmed ismiyle biricik kildiği, Muhammed, ismiyle alemlere övdüğü Mustafa ismiyle pak, tertemiz eylediği efendiler efendisi Efendimize yarattiği manalar içre manalardaki zerreler adedince, binlerce ve binlerce salatu selam olsun. O'nun pak tertemiz kilinan soyuna, aline, ashabina ve o güzeller güzeli Tuba ağacinin yapraklari olan Ehli beytine ve O'nun kandilleri olan velilerine O'nun imametinde Mirac'da O'na tabi olan bütün Nebiylere, Resullere ve ümmetine selam olsun. Canlar Ona feda olsun. O'nun emri başüstüne sevgisi canlara şifadir.. Ya Rab, Ona layik olmayi O'na yakin olmayi O'na hizmet etmeyi O'nun tarafindan sevilmeyi, sevdiğin ve razi olduğun Selam'a mazhar olan kul olabilmeyi Firdevs cennetine dahil olmayi okurlarimiza bizlere ve ümmet-i Muhammed'e nasib eyle. Amin.
Sayfa 9 - Girişten
Reklam
Şeyh'e göre Kur'an, yalnizca telaffuz edilen kelimelerden veya üzerinde düşünülen anlamlardan ibaret değildir. Bilakis bütün ayetleri, kelimeleri ve harfleri sinirsiz tecelli doğuşlarindan, sirlarin ve ilimlerin müşahedesinden ve büyük mazharlardan ibarettir.
Sayfa 11 - Yazar hakkında bilgi bölümü
Allah'a yemin ederim ki, burada içime atilan ilahi imla, rabbani ilka veya ruhani üfleme olmayan tek bir harf dahi yazmiş değilim. İş tamamen bundan ibarettir. Bununla beraber biz, şeriat koyan Resuller olmadiğimiz gibi teklif getiren Nebîler de değiliz.
Sayfa 13
Her kişinin Kur'an'da bir suresi vardir Allah'in kitabinda bana ait olan sure ise tenzil' (Zümer)dir. Çünkü nüzul olunan şeyi yani ilahi kitab olan âlemin surelerini, ayetlerini OKUmak bana nasib oldu. Ben de her ayete ilişkin açiklamalari üç makam şeklinde tertip ettim: Birincisi, Celal makami, sonra Cemal makami, sonra İtidal makami.
Sayfa 13
Meclislerimde ve tasniflerimde konuştuğumuz her şey, Kur'an'in huzurundan ve hazinelerinden gelir. Bana Kur'an'i anlamanin ve Kur'an'dan yardim almanin anahtarlari verilmiştir. Bütün bunlar, Kur'an'in dişina çikmadiğimiz sürece geçerlidir. Kuşkusuz bu, bağişlarin en yücesidir. Ancak zevkine varan, menzilini nefsinden bir hal olarak müşahede eden ve Hakkin, sirrinda kendisiyle konuştuğu kimse bunun değerini bilir. Çünkü Hak, vasitalari kaldirmak suretiyle, sirrinda kuluyla konuştuğu zaman, onun seninle konuşmasina, senin sözlerini anlaman da eşlik eder. Onun seninle konuşmasi, senin onu anlamanin ayni olur ve ondan geri kalmaz. Eğer senin anlaman, onun seninle konuşmasindan geri kalirsa, bu, Allah'in kelami olmaz. Bunu kendi içinde hissetmeyen kimse, Allah'in kullariyla konuşmasina dair ilimden nasipsizdir.
Sayfa 14
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.