Mu eski dillerde su demek, Arapça'ya da, MA olarak geçiyor zaten.
Su ve yağmur Kur'an'da çok sık geçmekle birlikte rahmeti temsil eder.
İbn-i Muhyittin el arabi'ye göre de, şuura bırakılan "idraki bilinç" olarak kayda geçer.
Şimdi buraya dikkat edin.
(Mu)sa, sudan gelen demek, su burada Kur'an'a göre
Hz RASÛLULLAH (S.A) şöyle buyurmuştur ;
"Allah'ın benim aracılığımla gönderdiği HİDAYET ve İLİM bir arazinin üzerine yağan bol yağmura benzer. Bu arazinin bir kısmı elverişlidir, suyu kabul eder, bol çayır ve yeşil ot yeşertir. Bir kısmı çukur olduğu için suyu tutar. Böylece Allah insanları bundan yararlandırır.
Ondan içerler, hayvanlarını ve ekinlerini sularlar, onunla tarlalarını ekerler. Diger bir kısmı ise eğilimli olduğu için suyu tutmaz, dolayısıyla böyle yerde çayır bitmez. İşte dinde DERİN KAVRAYIŞA sahip olan, ilim öğrenen ve öğreten kimse ile buna başını kaldırıp bakmayan ve benimle gönderilen Allah’ın hidayetini kabul etmeyen kimselerin durumu buna benzer."
Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit ya onları iyilikle tutun yahut iyilike bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikah altında tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendine kötülük etmiş olur.
İlaha isyan ediyorsun, bir yandan da onu sevdiğini söylüyorsun.
Bu çirkin bir davranıştır, gariptir.
Eğer sevgin gerçek olsaydı, ona itaat ederdin.
Çünkü seven, sevdiğine itaat eder.