Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tehlikeli Tuzaklar

İbni Kayyim El Cevziyye

Tehlikeli Tuzaklar Gönderileri

Tehlikeli Tuzaklar kitaplarını, Tehlikeli Tuzaklar sözleri ve alıntılarını, Tehlikeli Tuzaklar yazarlarını, Tehlikeli Tuzaklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sakın "Musibetler uzun sürüyor" deme! Çok dua etmekten sıkılma! Sen bela ve musibete maruz kalsan da dua ve sabırla sorumlusun. Bela uzun sürse de Allah'ın yardım edeceğinden ümidini kesme!
Sayfa 207Kitabı okudu
Mü'minin imanı ancak musibet anında belli olur. Mü'min böyle bir anda çok dua eder, ancak duasının kabul edileceğine dair bir emare göremez ve ümitsizlik hali belirse bile o yine de ümidini yitirmez. Çünkü o bilir ki Allah onun için en hayırlı olanı bilendir. Ya da kişinin duasına icabet edilmemesindeki murat o mü'minin sabrını ve imanını ölçmektir. Eğer kişi böyle bir halde kalbiyle teslim olmaya devam eder, dualarını sürdürürse bu mü'minin imanı kuvvetli olduğu ortaya çıkar. Eğer bir kişi de dualarının hemen kabul olmasını ister de kabul olmadığını görünce homurdanırsa bu da müminin imanının zayıf olduğunu gösterir. Bu kişi duasına icabet edilmesinin kendi hakkı olduğunu düşünür. Sanki o kişi bir işte çalışmış da karşılığında ücret bekliyor gibi hareket eder. Sen hiç Yakup'un (a.s) hikâyesini duymadın mı? Seksen yıl imtihan içinde olduğu halde ümidini hiç yitirmedi. Yusuf'u (a.s) kaybetmenin üzerine Bünyamin'i de kaybetmişti, ancak o, ümidini yitirmeyerek şöyle demişti: "Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir."(Yusuf, 83) İmtihandaki sırların hepsini Allah'ın (c.c) şu beyanı izah eder: "Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki mü'minler, 'Allah'ın yardımı ne zaman!' dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır."(Bakara, 214)
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Bazı eserlerde "Allah'ım bize eşyayı olduğu gibi göster" cümlesi geçmiştir ki bu söz son derece güzel bir sözdür. İnsanların çoğu eşyanın hakikatini göremez. Onlar fani olan şeyleri bakiymiş gibi görürler. Gerçeği bilseler bile eşyanın zeval bulacağını neredeyse tahayyül bile edemezler. Çünkü göz gördüğü şeylerle meşgul olur. Lezzetin fani olup günahın baki kalacağını görmüyor musun? Eğer hırsız elinin kesileceğini idrak edebilse çaldığı şey kendi gözüne çok basit görünürdü. Kim mal toplayıp da ondan hiç infak etmezse o zaman bu kişi malın hakikatini görememiş demektir. Çünkü mal kişinin hedefine ulaşması için sadece bir araçtır. Yoksa malın kendisinden bizzat lezzet alınma amacı olmamalıdır.
Sayfa 203Kitabı okudu
En şaşılacak husus da şudur: Mahlûkatın hikmetini anlamaktan aciz kalan, Allah'a itaat etmenin gerekli olduğunu idrak edemeyen akıl Allah'ın fiillerine nasıl itiraz edebilir ki? Böyle bir duruma düşerek yolda çaresiz kalmaktan Allah'a sığınırız.
Sayfa 199Kitabı okudu
Bir insan nar meyvesini tefekkür etse ondaki habbelerin nasıl dizildiğini, zarar görmemesi için kabukla nasıl korunduğunu, su vermekle çekirdeğin nasıl büyüdüğünü idrak eder. Yine bir civcivin yumurtanın içine, bir çocuğun anne karnına nasıl yerleştirildiğini anlar ve bu durum da o kişiye bir yaratıcının var olduğu fikrine götürerek 'Subhanallah' dedirtir. İşte bu teşbihi yaptıran, kişinin tefekkürüdür ki yakaza ehli böyle tespih eder. Yakaza ehlinin bu tür tespihleri hakiki ibadettir. Onlar daha önceden işledikleri günahları düşününce kalpleri daralır ve yaptıklarına pişman olurlar. Bu halleri de onları 'estağfurullah' demeye sevk eder. Gafillerin söyledikleri suphanallah kelimesi ise alışkanlıklarından dolayıdır. İki grup arasında ne kadar da fark var...
Sayfa 197Kitabı okudu
Kişinin fıtratındaki şehevi arzulara meyletmesi Allah yolundaki gayretini paramparça etmesi için kâfidir. İnsan hedefinde çok çaba göstermeli ki kalp sadece Allah'ı hatırlayan hususlarla meşgul olsun, O'nun emirlerini yerine getirerek O'na kavuşmak için hazırlık yapsın. Bunu elde etmenin tek çaresi de yolundaki engelleri ortadan kaldırmak, kalbi meşgul edecek başka hususlardan uzak durmaktır. Kişinin tüm engelleri ortadan kaldırması mümkün değildir ancak mümkün olduğu kadarıyla bu engelleri kaldırmalıdır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Şayet aklın bir olay karşısında "Neden, niçin?" gibi soru sorarsa onu hemen şunu söyleyerek sustur: "Ey aciz! Daha sen kendi nefsinin hakikatini bilmiyorsun. Durum böyleyken her şeyin sahibi olan Allah'a itiraz etmek senin neyine? Eğer akıl 'Musibetlerde hangi faydalar varsa Allah istese bu faydaları musibetsiz de verebilir? İnsanları ateşe sokmakta hangi fayda tahayyül edilebilir ki? Üstelik bunda net ve açık bir durum da yoktur' derse sen de aklına şöyle söyle: 'Allah'ın hikmeti senin derecenden üsttedir. Bilmediğin konularda teslim ol! Şunu bil ki aklıyla ilk itiraz eden kişi İblis olmuştu. O ateşin çamurdan daha üstün olduğunu iddia ederek Adem'e (a.s) secde etmedi."
Sayfa 193Kitabı okudu
Allah'tan bize salih ameller işlemek için irade ve azim vermesini niyaz ederiz.
Sayfa 187Kitabı okudu
296 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.