Artık ne eski ak sakallı, göğüsleri nişanlı paşalar vardı, ne onların konak halkı. O paşalar ki, çoğunun hizmeti sarayın selâmlık günlerinde, bayramlıklarını giyen çocuklar gibi süslenip, padişahın karşısında el pençe divan durmaktan ibaretti. Eski vükelâ artıkları, mâzul valiler, müsteşarlar, defterdarlar da eriyip gidiyordu.